Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2014/725
Karar No: 2016/236

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2014/725 Esas 2016/236 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Manavgat 1. Asliye Ceza Mahkemesi, sanıkların hakkı olmayan yere tecavüz suçundan beraatlarına karar vermiştir. Ancak, sanıkların tecavüz ettiği iddia olunan taşınmazın tapu kaydı, pafta örneği ve inşaat mühendisi bilirkişi raporu bulunmadığından, sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri için dosyanın yeniden incelenmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulması istenmiştir. Yerel mahkeme ise, imar kirliliğine neden olmak suçu ile hakkı olmayan yere tecavüz suçunun farklı olduğunu ve sanığın hakkı olmayan yere tecavüz suçu nedeniyle cezalandırılamayacağını belirterek önceki kararında direnmiştir. Ceza Genel Kurulu ise yerel mahkemenin son kararının yeni bir hüküm niteliğinde olduğunu ve Özel Daire tarafından incelenmesi gerektiğini belirterek dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
TCK'nun 154/1. maddesi - Hakkı olmayan yere tecavüz suçu
TCK'nun 184. maddesi - İmar kirliliğine neden olmak suçu
Kıyı Kanunu'nun 15. maddesi - Kıyı
Ceza Genel Kurulu         2014/725 E.  ,  2016/236 K.

    "İçtihat Metni"



    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Asliye Ceza

    Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan sanıklar ... ve ..."un beraatlerine ilişkin, Manavgat 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 03.03.2009 gün ve 275-124 sayılı hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 13.11.2012 gün ve 11594-33955 sayı ile;
    “Sanıklar hakkında, hazineye ait taşınmaza restaurant, amfi tiyatro, futbol ve voleybol sahaları, çocuk oyun alanları, tenis kortu, tuvalet, depo, bar, trafo ve şezlong alanları yapmak suretiyle tecavüz ettiklerinden bahisle dava açılmış ise de; dosyada tapu kaydı, ayrıntılı kroki, ada ve parseli gösteren pafta örneği bulunmadığından, tecavüze konu taşınmazın varsa tapu kaydı, pafta örneği getirtilerek gerektiğinde refakate inşaat mühendisi bilirkişide alınarak yeniden keşif yapılıp taşımazın niteliği, bina vasfında olup olmadığı, yapımı için ruhsat gerekip gerekmediği, İmar Mevzuatı kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmek suretiyle, sanıkların tecavüz ettiği iddia olunan taşınmazın Kıyı Kanunu"na göre kıyıda veya uygulama imar planı varsa sahil şeridinde kalıp kalmadığı, tecavüze konu binanın belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerde olup olmadığı ve yapım tarihi de araştırılarak sonucuna göre gerekirse Belediye Başkanlığı da duruşmadan haberdar edilerek TCK’nun 184 ve Kıyı Kanunu"nun 15. maddesi uyarınca sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken beraat kararı verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel mahkeme ise 16.04.2013 gün ve 112-210 sayı ile; "..TCK"nun 154/1. maddesinde düzenlenen hakkı olmayan yere tecavüz suçu ile TCK"nun 184. maddesinde düzenlenen imar kirliliğine neden olmak suçlarının birbirlerinden çok farklı ve ilgisiz, bağlantısız suçlar olduğu, şöyle ki, hakkı olmayan yere tecavüz suçu için taşınmazın belediye sınırları dışında olması gerektiği halde, imar kirliliğine neden olmak suçu için taşınmazın belediye sınırı içerisinde veya özel imar rejimine tâbi yerlerden olması gerektiği, imar kirliliğine neden olmak suçu için müştekinin ilgili belediye tüzel kişiliği olduğu halde, hakkı olmayan yere tecavüz suçu için taşınmazın malikinin-zilyedinin müşteki sıfatının bulunduğu, imar kirliliğine neden olmak suçu için 3194 sayılı İmar Kanunu"nda gösterilen şekilde soruşturmanın yürütülmesinin gerektiği, hakkı olmayan yere tecavüz suçunun konusunu bizzat taşınmazın kendisi oluşturduğu halde, imar kirliliğine neden olmak suçunun konusunu yapı ruhsatına tâbi bulunan bina olduğu, iki suç tipi arasında yer alan belki de en önemli farkın ise hakkı olmayan yere tecavüz suçunun konusunu bizzat taşınmazın kendisi mülkiyet hakkı oluşturduğu halde, imar kirliliğine neden olmak suçunda korunan hukuki yararın ise "çevre" olduğu, imar kirliliğine neden olmak suçunda "yapı ruhsatı gerektiren bir bina olup olmadığının" yeni baştan ve ayrıca araştırılacağı, 5271 sayılı CMK"nun 225. maddesinde aynen "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilir. Mahkeme fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalar ile bağlı değildir." şeklinde düzenleme yapıldığı, buna göre, iddianamede gösterilen fiil-fiiller haricinde sanık hakkında yargılama yapılarak hüküm verilmesinin mümkün olmadığı, hakkı olmayan yere tecavüz suçu ile imar kirliliğine neden olmak suçlarının açıklanan farklılıkları dikkate alındığında, sanık hakkında imar kirliliğine neden olmak suçu nedeni ile iddianame metninde usulünce açılmış bir kamu davası bulunduğundan bahsedilmesinin mümkün olmadığı, zira açıklandığı üzere her iki suç tipinin unsurlarının, müştekisinin, hukuki yarar konusunun ve soruşturma usullerinin farklı olduğu, imar kirliliğine neden olmak suçu nedeni ile ayrı ve bağımsız bir soruşturma yürütülmesi gerektiği, somut olayda, CMK"nun 226. maddesi uyarınca eylemin hukuki nitelendirmesinin değiştiğinden bahsedilemeyeceği, zira bizzat yargılama konusu eylemin kendisinin değiştiği, CMK"nun 225. maddesine göre, sanığın bu iddianame ile TCK"nun 184/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasının mümkün olmadığı, 5271 sayılı CMK"da ek iddianame müsessesinin düzenlenmediği, bu nedenle anılan eksikliğin derdest dosya üzerinde giderilemeyeceği, iddianame uyarınca sanık hakkında imar kirliliğine neden olmak suçundan hüküm kurulamayacağı, mahkememizin hakkı olmayan yere tecavüz suçu nedeni ile verilen beraat kararının 25.02.2009 tarih ve 5841 sayılı Yasanın 1. maddesi ile değişik TCK"nun 154/1. maddesine göre doğru olduğu" gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
    Bu hükmün de katılan vekili ve sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.09.2014 gün ve 322660 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay 8. Ceza Dairesine, anılan Dairece de 21.10.2014 gün ve 29339-22929 sayılı kararı ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; yerel mahkeme hükmünün eksik araştırmaya dayalı olarak verilip verilmediğinin belirlenmesine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca direnme kararının eylemli uyma sonucu verilmiş yeni hüküm niteliğinde olup olmadığının öncelikle belirlenmesi gerekmektedir.
    Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
    a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
    b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
    c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
    d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,
    Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
    İnceleme konusu dosyada; yerel mahkemece bozmadan sonra düzenlenen tensip zaptında Antalya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü, Manavgat Ticaret Sicil Müdürlüğü, Manavgat Kadastro Müdürlüğü ve Manavgat Belediye Başkanlığı’na müzekkereler yazılarak bozmanın gereğinin yerine getirilmeye çalışıldığı, akabinde Manavgat Belediye Başkanlığından gönderilen yazı cevabı üzerine ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçelerle karar verildiği anlaşılmakta olup, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğindedir. Özel Daire denetiminden geçmemiş bulunan bu yeni hükmün doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulunca incelenmesi mümkün görülmediğinden, hükmün Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir.
    Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Manavgat 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 16.04.2013 gün ve 112-210 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.05.2016 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi