
Esas No: 2019/498
Karar No: 2019/385
Karar Tarihi: 14.03.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/498 Esas 2019/385 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Mahkeme, avukatlık mesleğini icra eden davacı ile eski işvereni olan davalı arasındaki tazminat davasında, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararını dosya üzerinden vermesi ve savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle kararın kaldırılmasına hükmetmiştir. Adil yargılanma hakkının önemine vurgu yapılan kararda, HMK'nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca dosyanın yeniden ilk derece mahkemesine gönderilmesi ve davalının yatırdığı istinaf harçlarının iadesi kararlaştırılmıştır. Ayrıca, kanun yolu giderleri ve avukatlık ücreti tayinine yer olmadığı belirtilmiştir. Kararda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi ve Anayasanın 36. maddesine vurgu yapılarak adil yargılanma hakkının kapsamı ve önemi açıklanmıştır. HMK'nın 27. maddesi ise, hukukî dinlenilme hakkının tarafların yargılama ile ilgili bilgi sahibi olması, bilgi sahibi olduğu konuda açıklama ve ispat hakkını kullanabilmesi, mahkemenin tüm iddia ve delilleri dikkate alarak kararını gerekçeli olarak vermesi gerektiğini belirtmektedir. HMK'nın 138. maddesi ise, dava şartlarından olan görev konusunda dosya üzerinden karar verilebilmesi için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmesi gerektiğini ifade etmektedir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/498
KARAR NO : 2019/385
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2018
NUMARASI : 2018/1036-2018/1182 E.K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı, 2013 yılından bu yana avukatlık mesleğini icra ettiğini, davalının eski işvereni olduğunu, işyeri çıkışını 31.08.2018 tarihi itibari ile verdiğini buna rağmen çevresine iş ilişkisi devam ediyormuş gibi bir izlenim oluşturduğunu, davalının bu süreçte kendisinden ekstra işler istediğini, yaptığı iş ve hizmetlerin davalının gulehukuk.com mail hesabından müvekkillerine göndermesini istediğini, bir süre sonra alacaklarını ödemeyen davalının üstüne üstlük üzerinden ticari prim elde etmeye çalıştığını, görsellerinin ve isminin davalının işyerine ait ...com web sitesinden ve sosyal medya platformlarından derhal kaldırılmasını noter ihtarnamesi ile talep ettiğini ancak davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerini devam ettirdiğini ileri sürerek davalının haksız rekabet teşkil eden davranışları ve bunlara istinaden davacı tarafına ve müvekkil portföyüne uyguladığı tehdit ve haksız fiilleri sebebiyle 20.000,00-TL manevi zararının davalıdan ticari-avans faiziyle birlikte tahsiline, hükmün TTK md. 59 uyarınca ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ:İlk derece mahkemesince, taraflar, tacir olmadığı gibi eldeki davada Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı, bu nedenle davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi görevli olduğu, görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği gerekçesiyle mahkememizin görevsizliğine, kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve ekleri tarafımıza tebliğ edilmeden görevsizlik kararı verildiğini, savunma hakkının kısıtlandığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:Davacı, davalının hukuk ofisinde avukat olarak çalıştığını, sonradan iş akdinin sonlandırıldığını, ancak buna rağmen davalının internet sitesinde ve sosyal mecrada avukatı olarak çalıştığı algısını oluşturduğunu iddia ederek davalının haksız eylemin nedeniyle 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir.İlk derece mahkemesince, karşı tarafa tebligat yapılmaksızın ve dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda yukarıda açıklanan gerekçeyle görevsizlik kararı verilmiştir.Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi ve Anayasanın 36. maddesine göre herkes, yasal yollardan faydalanarak yargı yerleri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Adil yargılanma hakkı, 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde belirtilen hukukî dinlenilme hakkını da içeren daha geniş bir haktır ve hukuk devletinin bir gereğidir.Adil yargılanma hakkı; kanunî, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından yargılanma, makul süre içinde yargılanma, hakkaniyete uygun yargılanma ve hukukî dinlenilme haklarını kapsar.Hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesine göre, tarafların yargılama ile ilgili bilgi sahibi olması, bilgi sahibi olduğu konuda açıklama ve ispat hakkını kullanabilmesi, mahkemenin tüm iddia ve delilleri dikkate alarak kararını gerekçeli olarak vermesi gerekir. Dava sonucundan etkilenecek bütün kişilerin hukukî dinlenilme hakları vardır. Davanın tarafları yanında kendi hakkıyla bağlantılı olarak fer’i müdahilin de hukukî dinlenilme hakkı vardır. Hukukî dinlenilme hakkına aykırılık, kanun yolu incelemesinde re’sen dikkat alınır ve Yargıtay nezdinde mutlak bozma sebebidir. Örneğin; dava dilekçesinin usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilmeden aleyhine hüküm kurulması, ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden ıslah ile artırılan talebin hüküm altına alınması (HMK.177 maddesi gerekçesi), tarafların gösterdiği deliller toplanmadan karar verilmesi, duruşmanın tayin edilen gün ve saatten önce yapılıp tarafların yokluğunda karar verilmesi, hukukî dinlenilme hakkının ihlalidir.HMK’nun 14. maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda HMK’nun 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir. Ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerekir. Dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi, HMK’nun 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenme hakkına aykırıdır.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-HMK. 353/1.a.6.maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine,3-Davalı tarafından yatırılan istinaf harçlarının talep halinde iadesine,4-Davalı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına dair;HMK.353/1a.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 14/03/2019
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.