23. Hukuk Dairesi 2016/3302 E. , 2017/717 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkili grup şirketlerin aynı ortaklık yapısı içinde iplik üretiminde faaliyet gösterdiklerini, davacı şirketlerin son yıllarda yaşadığı ekonomik kriz nedeniyle borca batık durumda olduğunu, sunulan iyileştirme projesinin uygulanması halinde borçlarını ödeyerek borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olduğunu ileri sürerek, davacı şirketlerin iflaslarının 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahiller vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece iddia, müdahil beyanları, bilirkişi ve kayyım raporları ve tüm dosya kapsamından; davacı şirketlerin borca batıklık tespitinin yapıldığı sunulan revize projenin de özellikle net satış hedefleri itibariyle inandırıcı projeksiyonları içermediği, karşılaştırmalı olarak yapılan analizlere dayalı olarak, sunulu iyileştirme projesinin gerek net satış ve kârlılık hedefleri, gerekse ek kaynak sağlama hedefleri itibariyle ve sayısal yönden inandırıcı görünmediğinin bilirkişi raporu ile sabit bulunduğu gerekçesiyle, davacı şirketlerin iflas erteleme taleplerinin reddi ile ayrı yarı iflaslarına karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Davacı şirketlerin grup şirketler olduğu dikkate alındığında, grup şirketler açısından kefalet ilişkisi borca batıklığın tespiti açısından kötüye kullanabilmekte ve bir borca ilişkin kefaletin birden fazla şirketin pasif hesabında gösterilmesi nedeniyle bir borçtan dolayı grup şirketlerin tamamı kayden borca batık hale gelmektedir. Bu durumda, grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket pasifinde gösterilmesi, ayrıca borca kefil olan grup şirketin pasifinde kefil olunan bu borca yer verilmeden borca batıklığın hesaplanması gerekli olup, davacılardan ... Teks. A.Ş."nin diğer davacı ... Ltd. Şti"nin borcuna ilişkin (-) 3.412.785,08 TL kefaletinin bulunduğu, bu miktarın davacı ... Teks. A.Ş."nin pasif hesabında gösterilmemesi halinde bu davacının borca batık olmadığı nazara alınarak bu yönüyle ... Teks. A.Ş. açısından iflas erteleme dava şartı olan borca batıklık unsurunun gerçekleşmemiş olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacının iflasına karar verilmesi doğru olmamıştır.
2- Davacı ... Ltd. Şti"nin dava dosyası kapsamındaki bilirkişi ve kayyım raporları doğrultusunda borca batık olduğu sabit olup, 10.09.2015 tarihli kayyım raporunda
şirket ortaklarının şirkete bir kısım finansman desteği sağladığı belirtilmiş, ancak mahkemece bu konuda inceleme yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece, 10.09.2015 tarihli kayyım raporunda belirtilen gelişmeler nazara alınarak şirket ortaklarının şirkete ne şekilde nakit girişinde bulundukları, karşılığında şirket aleyhine borç yazılıp yazılmadığı, mahkemece İİK"nın 179/a-3. maddesi uyarınca yargılama aşamasında tedbir kararı verildiği andan itibaren şirketin aktif ve pasif dengesinde lehe bir iyileşmenin bulunup bulunmadığı konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde iflasa karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.