23. Hukuk Dairesi 2016/4000 E. , 2019/3858 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, borçlu davalının davacı bankadan kredi kullandığını, kredi borcunu ödemediğini, İstanbul 28.İcra Müdürlüğünün 2012/25928 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun aracı üzerine haciz tatbik edildiğini, aracın cebri icra yoluyla satıldığını, satıştan sonra düzenlene sıra cetvelinde satış bedelinin ... İcra Müdürlüğünün 2011/3051 Esas sayılı dosyasındaki alacaklı ..."e ödenmesine karar verildiğini, ... İcra Müdürlüğünün ödeme emrini borçlu vekiline araç satışı sözleşmesi düzenlendiği aynı gün yapıldığını, işlemin usulsüz olduğunu, takip dayanağı belgede borç ikrarının bulunduğunu, haczin düşmesine bir gün kala satış avansının yatırılarak haczin düşmesinin engellendiğini, davalı satış kararı talep etmeden satış avansı yatırılmasını istediğini ileri sürerek davalının muvazaalı alacağına dayalı sıra cetvelinin iptali ile sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesine, iptal edilen miktarın davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının muvazaaa iddiasının gerçek dışı olduğunu, davalının oto ticaretiyle uğraştığını, davacının iddiasını ispatla yükümlü olduğunu savunarak sıra cetvelindeki 1. sıradaki yerin korunmasını talep etmiştir.
Mahkemece, iddia savunma ve dosya kapsamına göre muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün alacağına itiraz edilen alacaklıya ait olduğu, alacaklının alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını takipten önce düzenlenmiş ve birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği, davalının araç satış sözleşmesine dayandığı fakat davalı vekilinin sunduğu satış sözleşmesine dayalı olarak aynı gün takibe başlanıp takip aynı gün kesinleştirilmiş olmasının davalı ile borçlu arasında bir muvvazza ilişkisinin olduğunu ispat ettiği, iş bu davada davalının üzerine yüklenen ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği, muvazaanın olmadığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.
Haciz yolu ile takiplerde kıyasen uygulanması gereken İİK"nın 235/3. maddesi uyarınca, sıra cetveline itiraz davalarında sıra cetvelinin iptaline veya davalının sıra cetvelinden çıkarılmasına değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanmasına tahsisine, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmalıdır.
Bu ilkelere aykırı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın hüküm fıkrasının ilk paragrafı hükümden çıkartılarak yerine “sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın öncelikle davacıya ödenmesine, artan miktar olması halinde davalıya ödenmesine” ibarelerinin yazılmasına, kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.