23. Hukuk Dairesi 2016/6757 E. , 2019/4215 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde müdahil ... A.Ş. ve T. ... Katılım Bankası A.Ş. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, borca batık durumdaki müvekkili şirketin iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahiller vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin sermaye taahhüdünü yerine getirdiği ve zararını azaltmak suretiyle kar etmeye başladığı, şirketin alacaklılarının alacağına kavuşması bakımından geçilen zaman içinde olumlu yol kat edildiği, mevcut gelişmelerin olumlu yönde olduğu, iyileştirme raporunun inandırıcı ve mümkün kılınabilir olduğu, davacı şirkete iyileştirme süreci içerisinde gerekli süre verildiğinde ekonomik olarak düze çıkabileceği kanısına varıldığı, günün ekonomik koşulları dikkate alınarak değişen şartlara göre erteleme kararının her zaman kaldırılması imkanının mevcut olduğu, davacı şirketin erteleme şartlarını taşıdığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı müdahil ... A.Ş. vekili ve müdahil Türkiye ... Katılım Bankası A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 26.02.2015 tarihli ve 2013/3954 başvuru sayılı kararında;
""Mahkemeye erişim hakkı adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından biridir.
Mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkânsız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkını ihlâl edebilir. Bununla birlikte dava açma ya da kanun yollarına başvuru için belli sürelerin öngörülmesi bu süreler dava açmayı imkânsız kılacak ölçüde kısa olmadıkça hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve mahkemeye erişim hakkına aykırılık oluşturmaz. Ne var ki öngörülen süre koşullarının açıkça hukuka aykırı olarak yanlış uygulanması ya da yanlış hesaplanması nedeniyle kişiler dava açma ya da kanun yollarına başvuru hakkını kullanamamışsa mahkemeye erişim hakkının ihlâl edildiğinin kabulü gerekir (B. No: 2013/1718, 2/10/2013, § 27).
Somut olayda, gerekçeli kararda temyiz süresinin 15 gün olarak belirtildiği ve müdahil ... A.Ş. vekili ve müdahil Türkiye ... Katılım Bankası A.Ş. vekilince temyiz dilekçesinin 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra, fakat mahkemenin temyiz süresi olarak belirttiği 15 günlük süre içerisinde verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda anılan Anayasa Mahkemesi kararları gözetilerek mahkemece gerekçeli kararda temyiz süresinin 15 gün olarak belirtilmesi karşısında davacı vekilinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilmekle temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre müdahil ... A.Ş. vekili ve müdahil Türkiye ... Katılım Bankası A.Ş. vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilince karardan sonra yeniden iflas ertelenmesi kararı verilmesi için talepte bulunulmuş mahkemece dosyadan el çekildiğini dair hakim tarafından el yazılı usulden red kararı verilmiş davacı vekilince bu kararda temyiz edilmiş ise de mahkemece verilmiş ek karar mahiyetinde karar bulunmadığından bu konuda temyiz incelemesi yapılamayacağından talebin reddine karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle müdahiller ... A.Ş. vekili ve Türkiye ... Katılım Bankası A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.