23. Hukuk Dairesi 2016/7943 E. , 2019/4882 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşme nedeniyle müvekkili şirketin, davalıya ait işyerinde güvenlik ve koruma hizmeti verdiğini, ödenmeyen .... nolu 43.774.23 TL tutarlı fatura bedelinin tahsili için Kadıköy 5. İcra Müdürlüğü"nün 2011/2517 Esas sayılı dosyasında girişilen takibe davalı tarafça 6.648.79 TL yönünden kısmi itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilince taraflar arasındaki sözleşmenin 28.02.2011 tarihi itibariyle feshedildiğini, müvekkilinin ödemesi gereken bedeli ödeyip, kalanına itiraz ettiğini savunarak, davanın reddini ve % 40 tazminatın tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair kararının davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 09/06/2014 tarihli 2014/251 Esas, 2014/4428 Karar sayılı ilamı ile; mahkemece, önceki dönem olan ve taraflarca kabul edilen Aralık 2010 ayındaki hizmet fiyatları esas alınarak, bu fiyatlar üzerinden artırım yapılarak, hizmet bedeline ilişkin Ocak 2011 ayı alacağının hesaplanması gerekirken, artışa ilişkin hükmün geçmişe yönelik uygulanması suretiyle sözleşme tarihinden Ocak 2011 ayına kadar geçen altı aylık dönemlerde taraflar arasında uygulanmayan fiyatlar esas alınarak takip konusu dönem alacağın hesaplanarak, sonuca ulaşılması doğru olmadığı, bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmediğine karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; bozma ilamı doğrultusunda yaptırılan bilirkişi incelemesiyle davacının takip tarihi itibariyle 41.784,94 TL alacağı kaldığı belirlendiği, davacının takipten sonra 24/02/2011 tarihinde 37.668,76 TL ödeme yaptığından davacının dava tarihine göre bakiye 4.116,18 TL alacaklı kaldığı tesbit edildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Mahkemece, kısa kararda; “...itirazın iptali davasının kabulüne, takibin 6.648,79 TL üzerinden takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan avans faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına..” şeklinde karar verilmiş olmasına rağmen gerekçeli kararın hüküm bölümünde; “..kısmi itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, takibin 4.116,18.-TL üzerinden takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan avans faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına..” şeklinde hüküm kurulmuştur. HMK"nın 298/2. maddesi "Gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz" hükmünü içermektedir. Somut olayda, gerekçeli karardaki hüküm ile kısa karar arasında çelişki meydana gelmiştir. Kararların hüküm kısımları infaz edilecek olması nedeniyle mevcut bu çelişki HMK"nın 298/2. maddesi hükmüne aykırı olmuştur. Öte yandan, 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurul kararına göre kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olması mutlak bozma nedeni oluşturacağından kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.