23. Hukuk Dairesi 2016/9636 E. , 2019/5093 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat ... gelmiş, tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, 02.07.2003 tarihinde davalı kooperatifin üyesi olduğunu, 50.000 TL bedelle 11. Blok 11 no.lu dairenin kendisine satıldığını, bunun dışında ücret ödemeyeceği belirtilmesine rağmen aidatların istendiğini ve davacı tarafından ödendiğini, 03.01.2006 tarihinde teslim edileceğinin taahhüt edildiğini 11 no.lu Blok hazine arazisi kapsamında kalması nedeni ile tesliminin mümkün olmadığını ileri sürerek dairenin dava tarihindeki rayiç bedeli ile teslimi taahhüt edilen tarihten dava tarihine kadar geçen süredeki kira kaybının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taşınmazın hazine arazisinde kalması nedeni ile inşaatın tamamlanamadığını, bunda davalının kusuru olmadığını, davacının bu durumu 13.07.2014 tarihli genel kurulda öğrendiğini bu nedenle davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu olan dairenin bulunduğu arsanın 2/B vasfında olması nedeni ile ifasının imkansız hale geldiği, diğer kooperatif üyelerinin dairelerini aldığı, davacının üyelik bedelini peşin ödediği gibi, diğer masraf ve aidarları da ödediği, dairenin rayiç bedelinin 250.000 TL olduğu, teslim edilmesi gereken tarihten dava tarihine kadar geçen sürede kira bedelinin 67.020,00 TL olduğu gerekçesi ile dairenin rayiç bedeli olan 250.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile ve taleple bağlı kalınarak 40.000,00 TL kira tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde dairenin rayiç bedeli olan 50.000 TL ile 10.000 TL kira kaybının tazminini talep etmiş olup, 26.01.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını arttırdığna göre bakiye bedel için ıslah tarihinden itibaren faiz hükmedilmesi gerekirken, kira bedeli için davalı temerrüde düşürülmediği halde teslim tarihinden itibaren 40.000 TL’ye, dairenin rayiç bedelinin ise tamamında dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de anılan yanlışlığın
giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünün (1) no.lu bendinde yer alan “ 250.000,00 TL nin dava” sözcüklerinin hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine “50.000,00 TL’nin dava tarihinden, 200.000,00 TL’nin 26.01.2016” sözcüklerinin hüküm fıkrasına yazılmasına, (2) no.lu bendinde yer alan “teslim tarihi olan 03/01/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz 10.000,00 TL kira bedelinin, ıslah edilen kısım olan 30.000,00 TL kira bedelinin dava” sözcüklerinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “10.000,00 TL’nin dava 30.000,00 TL’nin 26.01.2016” sözcüklerinin yazılmasına, kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.