23. Hukuk Dairesi 2015/9178 E. , 2018/386 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife 1997 yılında üye olduğunu, aidatını düzenli olarak ödemesine rağmen davalı tarafından ihtarname gönderildiğini, akabinde yönetim kurulu kararıyla kooperatif üyeliğinden ihracına karar verildiğini, davacı bu karara itiraz süresi beklenmeden ve kendisine tebliğ edilmeden genel kurulca da ihracına karar verildiğini, müvekkilinin genel kurul kararından habersiz olması sebebiyle yönetim kurulu kararına itiraz ettiğini ileri sürerek, 14.03.2012 tarihli yönetim kurulu kararını ve 20.05.2012 tarihli genel kurulda üyelikten çıkarılması kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yönetim kurulunda 14.03.2012 tarihinde üyelikten ihraç kararı alındığını, davacının 04.06.2012 tarihinde bu karara itiraz ettiğini, kararın genel kurulda 20.05.2012 tarihinde görüşüldüğünü ve itirazın reddedildiğini, çıkarma kararının onaylı örneğinin yönetim kurulunca davacıya tebliğ edildiğini, üç aylık hak düşürücü sürenin düştüğünü, yönetim kurulu kararının tebliğinin yeterli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının yönetim kurulunun 14.03.2012 tarihli ve 40 sayılı kararını 22.03.2012 tarihinde tebliğ aldığı, davacının üç aylık süre içerisinde Kemer Noterliği vasıtasıyla 04.06.2012 tarihinde yönetim kurulu kararına itiraz ettiği ve kooperatife 08.06.2012 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Davacının yönetim kurulu kararına karşı yapmış olduğu itirazın değerlendirilmeksizin 20.05.2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında davacının kooperatiften ihracına ilişkin karar alındığı, alınan genel kurul kararı usulüne uygun olarak yapılmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne genel kurul kararın ihraç ile ilgili maddesinin iptaline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hakkında yönetim kurulunca ihraç kararı verilen üye 3 ay içerisinde ihraç kararının iptali davasını açabilir veya bu süre içinde genel kurula itirazda bulunabilir veya genel kurul itirazı beklemeden yönetim kurulu kararını onaylamak üzere gündemine alabilir. Somut olayda bu şekilde gerçekleşmiş ve davacı hem genel kurulun hem de yönetim kurulu kararının ihraç kararlarının iptalini dava etmiştir. Davanın süresinde olduğu hususunda bir
tereddüt yoktur. Çünkü genel kurul kararı davacıya tebliğ edilmemiştir. Ancak bu gerekçe ile ihraç kararının yerinde olmadığına karar vermek doğru değildir. Ne var ki, dosyada yapılan incelemede kooperatifin 10 günlük ilk ihtarından sonra işleyen nisan aidatını da ekleyerek bir aylık 2. ihtarnameyi çıkardığı, ihtarnameler arasında uyumsuzluk yarattığı anlaşılmıştır. Bu ihtarnamelere dayanarak ihraç kararı verilmesi doğru değildir. Mahkemece, bu gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsiz ise de, sonucu itibariyle isabetli görülen kararın, HUMK"nın 438/son maddesi hükmü uyarınca, değişik gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca, değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.