23. Hukuk Dairesi 2017/2708 E. , 2020/2858 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında fuar katılım sözleşmesi imzalandığını, davalı yanın fuara katılmaktan vazgeçmesi nedeniyle davalı hakkında sözleşmenin 3. maddesi gereğince 2.389,5 USD bedelli fatura tanzim edildiğini, bahsi geçen fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibinin ise davalı itirazı neticesinde durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe dayanak sözleşmenin davacı şirketi temsile yetkili kimselerce imzalanmamış olması nedeniyle geçerli olmadığını, sözleşme tarihi ile fuar tarihi arasında 90 günden uzun bir süre bulunmadığından sözleşmenin 3. maddesinin hüküm ifade etmeyeceğini savunarak, davanın reddini ve %20 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine mahkemece, davacı delil listesinde belirtilen e-mail yazışmaları getirtilip, tarafların sözleşmeyi benimseyip benimsemedikleri, davalının fuara katılmaktan vazgeçme nedeni, davalının makul sürede davacıdan imza sirküleri ve yetki belgesini isteyip istemediği üzerinde durulması, davalının kendisine fatura gönderilinceye kadar davacı taraf adına sözleşmeyi imzalayan şahsın yetkisi bulunmadığını savunmamış olması durumunda iyiniyetli olduğundan söz edilemeyeceği gözetilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyma kararı sonucu yapılan yargılamada; taraflar arasındaki sözleşmeye ilişkin görüşme ve sonrasındaki mail yazışmaları dikkate alındığında davacı adına sözleşmenin Barış Demir tarafından imzalanması nedeniyle yetkiye ilişkin bir tereddüt yaşanmadığı, mahkemeye sunulan yazışmalarda buna ilişkin bir tereddütün veya çekincenin bulunmadığı, sözleşmenin ifasının davalı tarafça gönderilen mail sebebiyle gerçekleştirilemediği, 3. madde gereği katılım şartı müşteri tarafından gerçekleştirilmediği takdirde %30 cezai şart öngörüldüğü, her iki tarafın basiretli olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin aynen devamına, davalının likit olan borcuna karşı itirazda bulunduğu dikkate alınarak takdiren %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında 18.07.2013 tarihinde fuar katılım sözleşmesi imzalanmıştır. Bozma ilamından sonra incelenen maillerden anlaşılacağı üzere sözleşmeden dört gün sonra, 22.07.2013 tarihinde, davalı tarafça fuara katılamayacağı bildiriminde bulunulmuştur. Daha sonra 05.08.2013 tarihinde ihtar gönderilmek suretiyle sözleşmenin şirket adına imza yetkisi olmayan kişi tarafından imzalandığı, yetkiye dair ilgili belgelerin tamamlanmadığı, buna ilişkin olarak sözleşmenin geçerliliğinin olmadığı bildiriminde bulunulmuştur. Sözleşme ve fuar tarihleri de nazara alındığında bu süreler makul süreler olup davalının sözleşmeyi benimsediği söylenemez. Mahkemece yukarıda bahsedilen süreler gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 16.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.