23. Ceza Dairesi 2015/3100 E. , 2015/5278 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılan ile arasında gerçekleşen ticari alışveriş kapsamında, borçlu imzasının kendisine ait göründüğü, 12.01.2008 keşide tarihli, 47.250 TL bedelli olan, ...Limited Şirketi emrine düzenlenen suça konu senedi katılana verdiği, katılan tarafından ödenmeyen borç ile ilgili olarak suça konu senede istinaden sanık aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip yoluna başvurulması üzerine, sanık tarafından senedin üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığına dair yapılan itiraz nedeniyle söz konusu takibin iptal edildiği, bu şekilde sanığın, kendisinin borçlu ve keşideci olarak göründüğü bir senedi ticari ilişki kapsamında katılana verdikten sonra borcun ödenmemesi üzerine hakkında başlatılan takip kapsamında senedi kendisi tarafından verilmediğine dair itirazda bulunup hakkında yapılan icra takibini iptal ettirmek suretiyle haksız menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın aşamalarda verdiği ifadelerinde ve dosyaya sunduğu 04.07.2011 havale tarihli 4 sayfalık yazılı savunmasını havi dilekçesi içeriğine göre; suça konu senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını; ancak içeriğindeki yazıların ve rakam kısmının kendisinin el ürünü olduğunu, ...Limited Şirketi ile aralarında ticari alışverişleri olduğunu ve bu nedenle adı belirtilen şirkette çeklerinin bulunduğunu ve iade edilmesi gerektiğini, bu kapsamda şirketin yetkilisi ..."ya, çeklerin iadesi karşılığında suça konu senedin verileceği sırada; söz konusu çeklerin kendisine iade edilmemesi nedeniyle kendisinin de suça konu senedi imzalamaktan vazgeçerek masasının üzerine bıraktığını, adı belirtilen şirket yetkilisi ... tarafından suça konusu senedin henüz imzalanmadan masanın üzerinden ele geçirilerek kendisinin borçlu gösterilip ve adına imza atılıp arka yüzüne de ...Limited Şirketi kaşesi ve imzası atılmak suretiyle piyasaya sürülmüş olduğunu savunduğu, katılanın 05.07.2011 tarihli duruşmada verdiği ifadesinde ise; sanık ile arasında gerçekleşen ticari ilişki kapsamında, sanık tarafından kendisine verilen çeklerin karşılıklarının çıkmaması üzerine, sanığın işyerine giderek alacağını istediğini, sanığın kendisine bir senet vereceğini söyleyerek elindeki çekleri geri aldığını, suça konu senedin içeriğini yazdığını; ancak imzalamadan muhasebeye gittiğini, geri geldiğinde senedin imzalı bir vaziyette sanık tarafından olay yerinde bulunan, ...Limited Şirketi yetkilisi ... tarafından arkası ciro edilerek kendisine verildiğini savunması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; ...Limited Şirketi yetkilisi ..."nın ifadesine başvurularak, katılanın ifadesindeki iddialar kendisine sorulup suça konu senedin kendi huzurunda ve kendisi tarafından ciro edildikten sonra sanık tarafından katılana verilip verilmediği, sanığın savunmasında iddia ettiği gibi sanığın işyerindeki masasının üzerinden sanığın bilgisi ve rızası dışında kendisi tarafından çekin alındıktan sonra gerçeğe aykırı olarak imzalandıktan sonra tedavüle sürülüp sürülmediği hususlarının açıklığa kavuşturulması; ve ayrıca çekin arkasındaki ...Limited Şirketi kaşesi üzerindeki imza ile ikinci ciranta imzasının sanık, katılan ve ..."nın el ürünü olup olmadığının tespiti için kriminal inceleme yapılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.