23. Ceza Dairesi 2015/6784 E. , 2016/4947 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62/1, 52/2, 53/1-a-b-c-d-e, 51/1-3-6. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile mahkumiyet erteleme
TCK"nın 204/1, 43, 62/1, 53/1-a-b-c-d-e. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılanın işyerinde plasiyer olarak çalıştığı sırada yapmış olduğu tahsilatları işyerine teslim etmediği, ayrıca nakit olarak tahsil ettiği bedeli işyerine senet karşılığı tahsilat olarak bildirdiği, bu şekilde yapmış olduğu tahsilatları kendisinde tutarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
1-Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sanık hakkında atılı suçu işlediğine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen hükümde; TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı maddenin birinci fıkrasında gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
a)Suça konu bonolardaki keşide tarihinin bulunmadığının anlaşılması karşısında; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu"nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup Yargıtay İBK"nın 14/12/1992 tarih ve 1/5 sayılı kararında da açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde bulunması zorunlu olan keşide tarihinin bir duraksamaya meydan vermeyecek biçimde açık ve anlaşılır olmasının gerektiği; somut olayda ise suça konu senetlerde keşide tarihlerinin bulunmadığı, bu durumda eylemin “özel belgede sahtecilik” suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde “resmi belgede sahtecilik” suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
b)Kabule göre de;
TCK"nın 53. maddesi ile ilgili hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu.
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün BOZULMASINA, 20/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.