23. Ceza Dairesi 2015/8221 E. , 2016/7871 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK’nın 156/1, 62, 50, 52. maddeleri uyarınca neticeten 3.000 TL ve 500 TL adli para cezaları
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın suç tarihinden önce evine kombi tesisatı döşenmesi için sanığın temsilcisi olduğu ... Şirketi ile anlaştığı, bu anlaşma uyarınca katılanın 10 adet senedi düzenleyerek adı geçen şirkete verdiği, bilahare katılanın bu senetlerden 9 adetinin bedelini ... Şirketine ödediği, son senedin bedelini ise gecikmeli olarak bizzat sanığa ödeyen katılanın bu ödeme karşılığında sanıktan 16/06/2009 tarihli tahsilat makbuzunu aldığı, ancak sanığın bu şekilde bedeli katılan tarafından ödenen 10. senedi bir ticari ilişki kapsamında ... Isıtma ve Klima Sistemleri Ticaret ve Servis Anonim Şirketine verdiği, bunun üzerine bu Şirket tarafından söz konusu senede istinaden katılan hakkında Ümraniye 2. İcra Müdürlüğünün 2009/22526 esas sayısı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, bu şekilde karşılığı katılan tarafından ödenmiş olan senedi kullanan sanığın üzerine atılı “bedelsiz kalan senedi kullanma” suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda;
Sanığın mahkûmiyetine konu “bedelsiz senedi kullanma” suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı ya da bir kısmı ödenmiş bir senet olmasının ve sanık tarafından bu senedin kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi kullanılmasının gerektiği, diğer yandan borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiilinin de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacağı, bu bilgiler ışığında somut olayın koşulları değerlendirildiğinde; sanığın aşamalardaki savunmalarında suça konu şirkette
muhasebeci olarak çalıştığını beyan etmesi, dosya içerisinde bulunan Setbaşı Vergi Dairesi yazılarından sanığın Ekinteks Şirketini temsil konusunda herhangi bir yetkisinin bulunmadığının anlaşılmış olması, yine icra edilen soruşturma ve kovuşturma işlemleri sırasında sanığın adı geçen şirkette hangi görevle çalıştığının, suça konu senet bedelinin sanık tarafından tahsil edildikten sonra şirket hesaplarına geçirilip geçirilmediğinin, söz konusu senedin hangi tarihte ve hangi şirket yetkilisi veya çalışanı tarafından ... Şirketine verildiğinin tespit edilmemiş olması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle Ekinteks Şirketi yetkililerinin tanık sıfatıyla dinlenilerek ve gerekirse adı geçen şirkete ilişkin ticari kayıt ve hesaplar üzerinde inceleme yaptırılarak sanığın suç tarihinde şirketteki görevinin ne olduğunun, şirketi temsil konusunda herhangi bir yetkisinin bulunup bulunmadığının, yine sanığın katılandan tahsil ettiği parayı şirket hesaplarına geçirip geçirmediğinin, suça konu senedin hangi tarihte ve hangi şirket çalışanı ... Şirketine teslim edildiğinin tespit edilerek toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Uygulamaya göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2007 tarih ve 2007/10-108 Esas, 2007/152 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.