20. Ceza Dairesi 2017/2327 E. , 2018/615 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : . Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1-) Hükme esas alınan ancak dosyada bulunmayan İstanbul Tedavi ve Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün 2012/2918 ilamat sayılı dosyasının aslı veya onaylı suretinin denetime imkan verecek şekilde getirtilip duruşmada okunmadan, sanığın diyecekleri sorulmadan eksik inceleme ile karar verilmesi,
2-) Gerekçeli kararda kriminal rapordan söz edilmesine karşın dosya içerisinde ele geçirilen maddeye ilişkin kriminal rapora rastlanılmadığından, sözü edilen belgenin olup olmadığı hususu araştırılarak, aslı veya onaylı suretinin denetime imkan verecek şekilde getirtilip duruşmada okunmadan, sanığın diyecekleri sorulmadan eksik inceleme ile karar verilmesi,
3-) Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın alma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu ve uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamaz" hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca "davanın düşmesine"
Karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi;
4-) Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan Bakırköy 14. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/01/2008 tarih, 2007/741 esas ve 2008/187 karar sayılı ilamı ile TCK"nın 157/1 uyarınca dolandırıcılık suçundan verilen erteli 7 ay 15 gün hapis cezası ve bir yıl denetim süresi belirlenmesine ilişkin 29/02/2008 kesinleşme tarihli ilamına konu dolandırıcılık suçunun, temyize konu hüküm tarihinden sonra 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi uyarınca "uzlaştırma" kapsamına alındığı anlaşılmakla, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesindeki düzenleme uyarınca uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanma olanağının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5-) TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanığın kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 06/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.