19. Hukuk Dairesi 2018/2874 E. , 2020/697 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülmekte olan itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM 21. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerini davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine hesapların kat edildiğini, keşide edilen ihtarnamelere rağmen borç ödenmeyince başlatılan icra takibine davalıların asıl borçlu şirket hakkında iflas erteleme kararı verildiğinden bahsile itiraz ettiklerini ancak kefilleri kapsar şekilde verilmiş bir iflas erteleme ve tedbir kararı bulunmadığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, asıl borçlu hakkında yasal işleme girişmeden ve aciz vesikası almadan davalılara karşı takip başlatılamayacağını, davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının alacaklarını garantiye almak amacıyla davalıların ve dava dışı şahıs ve şirketlerin mal varlıklarına rehin ve ipotekler koymasına rağmen icra takibine geçtiğini, davalıların yetkilisi oldukları dava dışı borçlu şirket hakkında iflas erteleme kararı verildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kefaletlerin geçerli şekilde oluşturulduğu, dava dışı borçlu şirket hakkında verilmiş iflas erteleme tedbir kararının kefilleri etkilemeyeceği, rehin ve ipoteklerin davalı kefillerin kefalet borçlarının güvencesini oluşturmak amacıyla oluşturulmadığı, dava dışı şirketin borçlarına karşılık güvence olduğu, alacağın icra takip tarihi itibariyle hesaplanma gerektiği, gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davalı borçlular takibe itirazlarında haksız görüldüklerinden davacı taraf yararına icra inkar tazminatına karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinafa başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, alacağın temliki dolayısıyla yapılan ve borçlu cari hesap kredisinden mahsup edilmek suretiyle takip tarihinden sonra asıl borçlu dava dışı şirkete sehven iade edildiği ileri sürülen 475.000,00 TL"nin ayrı bir dava konusu olabileceği, itirazın iptali davasının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğu, takipte 73 adet çek yaprağından kaynaklanan 81.760,00 TL gayri nakdi risk nedeniyle depo talebinde bulunulmuş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda iade edilmemiş 48 adet çek yaprağı için toplam 50.907,00 TL"sinin depo edilmesi gerektiği, 10 adet çekin ise takipten önce tahsil edildiği anlaşıldığından bunlar için depo talebinde bulunamayacağı gibi işbu dava ile de bunlar için nakdi talepte bulunulamayacağı hususları gözetildiğinde ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.