19. Ceza Dairesi 2020/699 E. , 2020/1520 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 298 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat
298 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan sanık ... Kantar hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 04/06/2015 tarihli ve 2014/263 Esas, 2015/199 Karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 22/11/2018 tarih ve 2018/6331 Esas, 2018/12342 sayılı kararıyla;
“Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
30/03/2014 günü yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimleri nedeniyle Kağıthane 1. ve 2. İlçe Seçim Kurulu Başkanlıklarınca 298 sayılı Kanun"un 21. maddesi gereği görevlendirilen sandık kurullarının oluşturulduğu ve toplamda 985 sandıkta oyların kullanıldığı, seçim sonuçlarına Cumhuriyet Halk Partisi Kağıthane İlçe Başkanlığı tarafından itirazda bulunulması üzerine yapılan incelemede 36 ayrı sandıkta oylar üzerinde hem rakam, hem de yazıyla ekleme veya değiştirme yoluyla tahrifat yapıldığı belirtilerek suç duyurusunda bulunulduğu, 36 ayrı sandık başkanı için evrakların tefrik edildiği ve 1244 numaralı sandık başkanı olan sanık hakkında da tefrik edilen evrak üzerinden soruşturma yürütüldüğü, 1244 numaralı sandığa ait Kağıthane belediye başkanı ve belediye meclisi üyeliği seçimi sandık sonuç tutanağının, belediye başkanlığı seçimi için olan bölümde Adalet ve Kalkınma Partisine ait 126 (yüz yirmi altı) oyun 2 rakamının 3, yirmi kelimesinin otuz yapılarak 136(yüz otuz altı) şeklinde değiştirildiği, belediye meclisi üyeliği seçimi için olan bölümde Adalet ve Kalkınma Partisine ait 119 (yüz on dokuz) oyun 1 rakamının 2, on kelimesinin yirmi yapılarak 129(yüz yirmi dokuz) şeklinde değiştirildiği, sandık başkanının sanık ... olduğu, ayrıca sandık memur üyesi ... ile partili üyeler ..., ..., ..., ... ve..."ın da sandıkta görevli oldukları, itiraz sonucunda seçim torbaları içerisinde bulunan tutanaklar ile karşılaştırmalar yapılarak tutanaklar üzerindeki tahrifatların düzeltildiği ve seçim sonucuna etkisi olmadığı anlaşılmıştır.
Sanık ..."ın tüm aşamalardaki savunmalarında; seçim tutanaklarında değişiklik ve tahrifatı kendisinin yapmadığını, kimin yaptığını bilmediğini, tutanakları kendisiyle birlikte görev alan diğer şahısların yazdığını, gerekli kontrolleri yaptıktan sonra İlçe Seçim Kurulu"nda bir bayan görevliye teslim ettiğini, yazı ve rakamların kendisine ait olmadığını, tutanakları teslim ettikten sonra değişiklik yapılmış olabileceğini beyan ettiği, Kağıthane İlçe Seçim Kurulu"nun 09/06/2014 tarihli yazısına göre seçim sonuçlarını teslim almakla görevli 18 kişinin bulunduğu, hangi sandığın kim tarafından teslim alındığının tespitinin mümkün olmadığı, teslim alınan yerde kamera kayıtlarının bulunmadığı, seçim sonuçlarını teslim alan veri kontrol memurlarından..., ..., ... ve ..."ın alınan beyanlarında; sandık başkanları tarafından verilen sandık sonuç tutanaklarını kontrol ederek teslim aldıklarını, tahrifat yapılmış tutanak olması durumunda teslim almayacaklarını, olay günü böyle bir tutanakla karşılaşmadıklarını ifade ettikleri, ....."ın ise ayrıca 1210-1244 numaralı sandık sonuçlarını ... ile birlikte kendisinin teslim aldığını beyan ettiği belirlenmiştir.
07/07/2014 tarihli bilirkişi raporunda; sanığın ve tutanakları teslim aldığı anlaşılan..."ın rakam ve yazı örnekleri ile seçim tutanakları arasında yapılan karşılaştırma sonucuna göre; tutanak aslında üstten gidilme ve ilave sureti ile tahrifat yapıldığı, yapılan tahrifatın çıplak gözle kolaylıkla fark edildiği için iğfal kabiliyetine haiz olmadığı, tahrifatların sınırlı olması, ilave ve üstten gidilme şeklinde yapılması sebebiyle kim tarafından yapıldığının tespitinin teknik olarak mümkün olmadığı, niteliği yönünden kim tarafından yapıldığının tespitinin yapılacak soruşturmayla belirlenebileceğinin ifade edildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; 1244 numaralı sandık başkanı olan sanığın tüm aşamalarda sandık sonuç tutanağında yapılan tahrifatı kendisinin yapmadığını belirterek üzerine atılı suçu kabul etmemesi, tutanakları teslim alan veri kontrol memurları ile 1244 nolu sandığa ait tutanağı teslim aldığını beyan eden veri kontrol memuru..."ın tüm aşamalarda gerekli kontrolleri yaptıklarını, tahrifat yapılmış tutanakları teslim almadıklarını, seçim günü tahrifat yapılmış tutanağa rastlamadıklarını beyan etmeleri, bilirkişi raporuna göre tutanaklardaki tahrifatın kim tarafından yapıldığına ilişkin tespitin teknik olarak mümkün olmadığının belirtilmesi ve tahrifatın sanığın elinden çıktığına ilişkin bir ifadeye yer verilmemesi, 36 ayrı sandıkta görevli sandık başkanlarının seçim sonuçlarını etkileyemeyecek nitelikte oya ilişkin tahrifatları kasten yapmalarını gerektirir bir neden bulunmadığı gibi seçim müdürü tarafından seçim torbalarının içerisinde mevcut olduğu belirtilen tutanaklar ile tahrifatın yapıldığı belirlenen torba dışındaki tutanaklar arasında gerekli karşılaştırmalar yapılarak düzeltmelerin yapılabileceği aşikar olan bir hususta görevlerini kötüye kullanmalarının hayatın olağan akışına aykırı olması hususları dikkate alındığında; her ne kadar sandıkta görevli olan diğer üyelerin beyanları alınmamış ise de, sandık başkanı olan sanıktan sandık sonuç tutanaklarını teslim alan veri kontrol memurlarının beyanlarına göre tahrifatın sanığın tutanakları teslim etmesinden sonra gerçekleştiği anlaşıldığından, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre sanığın mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delillerin bulunmadığı gözetilerek şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre;
1)Kısa kararda sanık hakkında 298 sayılı Kanun"da mevcut olmayan 163/4. maddesi gereğince mahkumiyet hükmü kurulduğu halde gerekçeli kararda aynı Kanun"un 164/4. maddesi gereğince hüküm kurularak çelişkiye sebep olunması,
2)Sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen 298 sayılı Kanun’un 164/4 maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
3)Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve kamu davasına katılma hakkı olmayan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığının katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücreti tayin edilmesi,
4)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,”
gerekçeleriyle hüküm bozulmuştur.
Bozma üzerine, yerel mahkemece diğer bozma nedenlerine uyulmakla birlikte, katılma kararı verilen Cumhuriyet Halk Partisi"nin sahtecilik yapılan seçimlere katıldığı, oylarda yapılan usulsüzlüklerin doğrudan katılan partiyi etkilediği gerekçesiyle, Dairemizin bozma ilamının, katılma kararına yönelik kısmına direnildiği, her ne kadar, katılma kararı ile ilgili hususa Dairemiz ilamında kabule göre bozma nedenleri arasında yer verilmiş ise de katılma kararının, davanın taraf teşkilini oluşturan yönüne ilişkin olup, Mahkemenin direnme hakkının ortadan kaldırılmasına yol açacak sonuç doğuracağı değerlendirilerek, temyiz isteğinin reddi yoluna gidilmeyip, katılma hakkının yerel mahkemenin direndiği hususundaki değerlendirilmemesi Yüksek Ceza Genel Kurulunca yapılması gerektiği düşüncesiyle, dosyanın 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 326/3. maddesi uyarınca Mahkemenin direnme hakkının bulunduğu da gözetilerek, İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 28/05/2019 gün ve 2018/960 Esas, 2019/540 Karar sayılı direnme kararına konu dava dosyası, 6763 sayılı Kanun’un 36. maddesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 307. maddesinde yapılan değişiklik ve ekleme ile yine 6763 sayılı Kanun’un 38. maddesiyle 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10. madde uyarınca yeniden incelenmek üzere Dairemize gönderilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dairemizin 22/11/2018 tarih ve 2018/6331 Esas, 2018/12342 sayılı bozma ilamında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından kararın düzeltilmesine yer olmadığına, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 326/3. maddesi gereğince direnme kararını incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.