Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/8603
Karar No: 2020/1657

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/8603 Esas 2020/1657 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sanığın karşılıksız çek keşide etmesi suçundan İstanbul 15. İcra Ceza Mahkemesi tarafından 63.590 TL adli para cezası ile cezalandırılması ve Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın REDDİNE karar verildiği belirtiliyor. Mahkeme kararı, çek hesabının bulunduğu bankanın cevabına göre sanığın imzasının incelenmeden mahkûmiyet kararı verilmesi sebebiyle kanun yararına bozulduğu ifade ediliyor. Ayrıca, tebligat işlemlerinin usule uygun yapılmadığı ve bu sebeple kanun yararına bozma isteminin reddedildiği belirtiliyor. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52/2. maddesi ve 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1. maddesi ise suç isnat edilen kanun maddelerini detaylı bir şekilde açıklayıcı olarak veriliyor.
19. Ceza Dairesi         2018/8603 E.  ,  2020/1657 K.

    "İçtihat Metni"



    Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık ..."ın, 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52/2. maddeleri gereğince 63.590,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 15. İcra Ceza Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli ve 2017/356 esas, 2018/289 sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 17/12/2018 gün ve 13371 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/12/2018 gün ve KYB-2018-103433 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize verilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre, sanık hakkında suça konu çekin karşılıksız kalmasına sebebiyet verme gerekçesiyle mahkûmiyet kararı verilmiş ise de; çek hesabının bulunduğu ilgili bankanın 04/08/2017 tarihli cevabî yazısında, çek hesabı sahibi olarak Berke Baran isminin bildirildiği halde suça konu çekte bulunan imzanın sanığa ait olup olmadığı ile ilgili araştırma da yapılmaksızın yazılı gerekçe ile mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
    7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesinin “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu’nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, İstanbul 15. İcra Ceza Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli ve 2017/356 esas, 2018/289 sayılı dosyasına ilişkin gerekçeli kararın tebliği için sanığın adresine doğrudan “MERNİS adresi” ibaresi ile Kanunun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usule aykırı olduğu ve usulüne uygun olarak kesinleşmiş bir kararın varlığından söz edilmeyeceği için kanun yararına bozma konusu yapılamaycağı anlaşılmakla;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 19/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi