19. Ceza Dairesi 2018/7890 E. , 2020/1670 K.
"İçtihat Metni"
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na muhalefet etmekten kabahatli ... hakkında, anılan Kanun"un 48/9. maddesi uyarınca 2.869,00 Türk lirası idarî para cezası uygulanmasına dair İstanbul Bağcılar A Bölge Trafik Denetleme Ekipler Amirliğince düzenlenen 12/02/2018 tarihli ve IK-522103 sayılı trafik idarî para cezası karar tutanağı ile anılan Trafik Denetleme Ekipler Amirliğinin aynı tarihli ve 343529 sayılı sürücü belgesi geri alınması tutanğına karşı yapılan başvurunun kabulüne ilişkin Bakırköy 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/02/2018 tarihli ve 2018/1349 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 06/03/2018 tarihli ve 2018/1958 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 19/10/2018 gün ve 4981 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/11/2018 gün ve KYB-2018-89879 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Bakırköy 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 2018/1349 değişik iş sayılı karar tarihinin 20/02/2018 tarihi yerine 12/02/2018 olarak yazılmasının maddî hata niteliğindeki yazım hatasından kaynaklandığı gözetilerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre,
1- Kabahatler Kanunu"nun 28/2-3. maddesinde, "Başvurunun usulden kabulü halinde mahkeme dilekçenin bir örneğini ilgili kamu kurum ve kuruluşuna tebliğ eder. İlgili kamu kurum ve kuruluşu, başvuru dilekçesinin tebliği tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde mahkemeye cevap verir. Başvuru konusu idarî yaptırıma ilişkin işlem dosyasının tamamının bir örneği, cevap dilekçesi ile birlikte mahkemeye verilir. Mahkeme, işlem dosyasının aslını da ilgili kamu kurum ve kuruluşundan isteyebilir. Cevap dilekçesi, idarî yaptırım kararına karşı başvuruda bulunan kişi sayısından bir fazla nüsha olarak verilir" şeklindeki düzenleme uyarınca, yapılan idarî işleme itiraz halinde bu itiraza karşı ilgili kamu kurum ve kuruluşunun cevap hakkının bulunduğu, ilgili Emniyet Amirliğine 19/02/2018 tarihli yazı ekinde kabahatlinin dilekçesinin gönderilmesini müteakip yasal süresi içinde anılan dilekçeye karşı cevap verilmesi beklenilmeksizin karar verilmesinde,
2- 2918 sayılı Kanun"un 48/9. maddesindeki "Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılmasını kabul etmeyen...." şeklinde tanımlanan eylem nedeniyle, kabahatlinin alkolmetre cihazını üflemeyi reddetmesine yönelik ileri sürdüğü gerekçelerin kanun koyucu tarafından meşru ve yasal bir mazaret olarak kabul edilmediği ve doğrudan anılan kanun maddesi ile müeyyideye bağlandığı gibi kabahatlinin kolluk görevlilerince tutulan tutanakları ihtirazî kayıt koymaksızın imzaladığı, anılan tutanakların aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu, kabahatlinin kolluk görevlileri eşliğinde en yakın adlî tıp kurumunda veya adlî tabipliğinde veya Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kuruluşlarında yaptırmayıp özel bir sağlık kuruluşunda münferiden yaptırmış olduğu alkol testi sonuçlarına itibar etmenin mümkün olmadığı gözetilmeden, yapılan itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Kanun yararına bozma talebine konu ilamın Bakırköy 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 06/03/2018 tarihli ve 2018/1958 değişik iş sayılı kararı olmasına karşın, kanun yararına bozma talebinde İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliğinin kararı olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Başvuru dilekçesinin, ilgili Emniyet Amirliği"ne 19/02/2018 tarihli yazı ekinde gönderildiği ve anılan dilekçeye karşı cevap verilmesi beklenilmeksizin 20/02/2018 tarihinde muterizin başvuruları hakkında kabul kararları verilerek 5326 sayılı Kanunun 28/2. maddesine aykırı olacak şekilde işlem tesis edildiği dosya kapsamı ile sabit olduğundan, kanun yararına bozmaya konu ihbarnamenin (1) nolu bendinde anılan gerekçeler yerinde görülmüştür.
Dosya içerisinde bulunan 12/02/2018 tarihli alkol ölçümünü reddetme tutanağı ve aynı tarihli alkol ölçümünün reddedildiğini gösteren teknik cihaza ait rapor altında muterizin imzalarının bulunduğu, muteriz tarafından ileri sürülen gerekçelerin ise kanun koyucu tarafından yasal ve geçerli bir mazeret olarak kabul edilmeyeceği sabit olduğu anlaşılmakla kanun yararına bozmaya konu ihbarnamenin (2) nolu bendi de bu nedenle kısmen yerinde görülmüştür.
Ancak, kanun yararına bozmaya konu ihbarnamenin (2) numaralı bendinin; ""...kabahatlinin kolluk görevlileri eşliğinde en yakın adlî tıp kurumunda veya adlî tabipliğinde veya Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kuruluşlarında yaptırmayıp özel bir sağlık kuruluşunda münferiden yaptırmış olduğu alkol testi sonuçlarına itibar etmenin mümkün olmadığı..."" yönündeki kısmı bakımından yapılan incelemede ise; 2918 sayılı Kanunun 48/9. maddesinin "" Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılmasını kabul etmeyen sürücülere 2000 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgesi iki yıl süreyle geri alınır."" yönünde düzenleme içerdiği, bu düzenleme ile yaptırıma bağlanan eylemin teknik cihaz ile yapılacak ölçüme izin vermemek olduğu, bu düzenlemenin, araç sürücülerinin alkollü olarak araç kullanıldığının tespit edilmesi durumunda uygulanacak idari yaptırımları düzenleyen aynı Kanunun 48/5. maddesinden farklı bir eylemi yaptırıma bağladığı, nitekim Dairemizin istikrar arz eden kararlarında, muterizin, teknik cihaz ile yapılan ölçümde alkol miktarı belirlendikten sonra almış olduğu hastahane raporu da dikkate alınmak suretiyle hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği açıkça kabul edilmekle birlikte; kanun yararına bozma talebine konu idari yaptırım kararlarının dayanağı olan, anılan Kanun"un 48/9. maddesi bakımından, teknik cihaz ile ölçüm yapılmasına izin vermeyen araç sürücüsünün, herhangi bir sağlık kuruluşundan alınan ve muterizin alkolsüz olduğunu gösteren alkol raporunun dahi, 2918 sayılı Kanun"un 48/9. maddesi uyarınca verilen idari yaptırım kararlarının geçerliliğini ortadan kaldırmayacağı anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içerikleri KISMEN yerinde görüldüğünden, Bakırköy 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 06/03/2018 tarihli ve 2018/1958 değişik iş sayılı kararının CMK"nin 309/4-c maddesi uyarınca aleyhe tesir etmemek ve yeniden yargılama yapılmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, 19/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.