Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/35277
Karar No: 2020/1750
Karar Tarihi: 20.02.2020

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/35277 Esas 2020/1750 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi, marka hakkına tecavüz suçuyla ilgili olarak sanıkların tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz ettiği iddiasıyla kamu davası açıldığını ancak şikayet hakkının münhasıran marka sahibine ait olduğunu ve başkaları tarafından kullanılamayacağını belirtmiştir. Bu nedenle, usulüne uygun ve geçerli bir şikayet olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi yapıldığından hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. Sanıkların müdafiinin tefhim edilen hüküm 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereği uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra temyiz ettiği ancak Mahkeme tarafından temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilerek müdafiinin yanıltıldığı, bu nedenle sanıkların müdafiinin bu yanıltmadan yararlanarak hükmü süresinde temyiz ettiği kabul edilerek, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak; 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nin 310/1 ve 321. maddeleri göster
19. Ceza Dairesi         2019/35277 E.  ,  2020/1750 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre her ne kadar sanıkların müdafii, tefhim edilen hükmü, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra temyiz etmiş ise de, Mahkeme tarafından temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilerek müdafiinin yanıltıldığı, bu nedenle sanıkların müdafiinin bu yanıltmadan yararlanarak hükmü süresinde temyiz ettiği kabul edilerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Suç tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olup, Apple Inc. vekilinin şikayeti üzerine, sanığa ait işyerinde yapılan aramada toplam 140 adet üzerlerinde katılan firma adına tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirildiği iddiası ile sanıklar hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmış ise de;
    Marka hakkına tecavüz suçlarında şikayet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilir.
    Başka bir ifade ile, şikâyet hakkını kullanacak marka sahibi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan marka sicilinde, adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişidir.
    Şikâyet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan bu hakkın başkaları tarafından kullanılması mümkün değildir.
    Hak sahibi kişiler şikâyet tarihinde, şikâyette bulunma yetkisini veren vekâletname bulunmak koşulu ile avukatları vasıtasıyla da şikâyette bulunabilir. Davaya vekalet konusu 6100 sayılı HMK’nin 71-83. maddelerinde düzenlenmiş olup, hem HMK’da hem de Türk Borçlar Kanununda vekaletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir. Şikayet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekalet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince;
    Dosya içerisinde mevcut olan ve Apple Inc. yetkilisi tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamenin içeriğinde “Bir gümrük davası ya da başka bir davayı takip etme anlaşması vaka bazında mektup, faks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Dairemizin 12.09.2019 tarihli tevdii kararına rağmen katılan firma vekilinin, sanıklar hakkında şikayet hakkının kullanılması amacıyla ve şikayet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firma yetkilisi tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, faks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği anlaşıldığından, sanıklar hakkında usulüne uygun ve geçerli bir şikayet bulunmadığı gözetilmeden davaların düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kanuna aykırı ve sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, sair yönleri incelenmeyen HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi