Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/2739
Karar No: 2021/5416

5809 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2021/2739 Esas 2021/5416 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2021/2739 E.  ,  2021/5416 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5809 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Beraat


    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi, kararların niteliği ve suç tarihlerine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan, CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen ve temyiz dilekçesiyle katılma talebinde bulunan suçtan zarar gören Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, suçtan zarar gören Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu vekilinin temyiz talebinin sanıklar ..., ... ve ... hakkında verilen beraat hükümlerinin esasına yönelik; sanık ... müdafinin temyiz talebinin ise sanık lehine ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiğine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    I)Sanık ... hakkında 2010/618 Esas sayılı ana dosya ile birleşen 2011/434 Esas, 2011/453 Esas, 2011/621 Esas, 2011/646 Esas, 2011/648 Esas, 2011/738 Esas, 2011/742 Esas, 2011/743 Esas, 2011/809 Esas, 2011/836 Esas, 2011/837 Esas, 2011/845 Esas ve 2011/864 Esas sayılı dosyalardaki eylemleri nedeniyle kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu vekili ile sanık müdafiinin, beraat eden sanık için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
    II) Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    III) Sanık ... hakkında 2010/618 Esas sayılı ana dosyadaki eylemi nedeniyle kurulan beraat hükmü ile 2010/618 Esas sayılı ana dosya ile birleşen 2011/200 Esas ve 2011/624 Esas sayılı dosyalardaki eylemleri nedeniyle kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanık müdafiinin beraat eden sanık için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Suç tarihleri itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davaların 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, suç tarihleri olan 19/11/2008, 14/10/2008 ve 26/02/2009 tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması,
    Bozmayı gerektirmiş ve katılan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak sair yönleri incelenmeyen HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5771 sayılı CMK"nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
    IV) Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmü ile sanık ... hakkında 2010/618 Esas sayılı ana dosya ile birleşen 2012/523 Esas, 2012/525 Esas ve 2012/835 Esas sayılı dosyalardaki eylemleri nedeniyle kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanık ... müdafiinin beraat eden sanık ... için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    CMK.nın 193/2. maddesi uyarınca fiilin suç oluşturmaması veya suçun yasal unsurlarının gerçekleşmemesi, nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında, sanığın sorgu ve savunmasının sonuca etkili olduğu, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceği gözetilmeksizin, usulüne uygun biçimde savunması alınarak ve deliller toplanıp değerlendirmesi de yapılarak sonucuna göre hukuki durumun tayin ve takdiri gerekirken sanıklar ... ve ..."in savunmaları alınmadan, yazılı şekilde beraat kararları verilmesi,
    Kanuna aykırı ve katılan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, sair yönleri incelenmeyen HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
    V) Sanık ... hakkında 2010/618 Esas sayılı ana dosya ile birleşen 2011/465 Esas (hükümde 2011/645 Esas sayılı dosya olarak yazılmış) sayılı dosyadaki eylemi nedeniyle kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanık müdafiinin beraat eden sanık için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1)5271 sayılı CMK.nın 223/7. maddesinde "Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa, davanın reddine karar verilir." hükmünün yer aldığı, Ceza Genel Kurulu"nun 13.04.2010 tarih 2010/1-9 Esas, 2010/83 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; konusu ve tarafları aynı olan suçun iki ayrı davaya konu edilmesi halinde, daha sonradan düzenlenen iddianame ile açılan ikinci kamu davasının, aynı eylem nedeniyle açılan mükerrer dava niteliğinde olup, açılan bu ikinci kamu davasının CMK.nın 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamına göre; sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan temyiz incelemesine konu Şanlıurfa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/618 Esas sayılı ana dosyası ile birleşen 2011/453 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 19/03/2010, iddianame tarihinin ise 02/05/2011 olduğu, sanığın aynı müşteki (...) ve aynı hatta (0 539 573 00 34) ilişkin abonelik sözleşmesi nedeniyle özel belgede sahtecilik suçundan Şanlıurfa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/465 Esas sayılı dosyasında (2010/618 Esas sayılı ana dosyası ile birleşen) suç tarihinin de 19/03/2010 olduğu, iddianame tarihinin ise 05/05/2011 olduğu, buna göre 05/05/2011 tarihli iddianame ile açılan ikinci kamu davasının aynı eylem nedeniyle açılan mükerrer dava niteliğinde olduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK.nın 223/7. maddesinde yer alan "Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa, davanın reddine karar verilir." hükmü uyarınca, aynı fiil nedeniyle açılan mükerrer davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yargılamaya devam edilerek beraat hükmü kurulması,
    2) 2010/618 Esas sayılı ana dosya ile birleşen Şanlıurfa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/465 Esas sayılı dosya numarasının hükümde 2011/645 Esas sayılı dosya olarak gösterilmesi,
    Kanuna aykırı ve katılan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
    VI) Sanık ... hakkında 2010/618 Esas sayılı ana dosya ile birleşen 2011/613 Esas, 2011/756 Esas, 2011/810 Esas ve 2011/867 Esas sayılı dosyalardaki eylemleri nedeniyle kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanık müdafiinin beraat eden sanık için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Müşteki ... adına sahte olarak düzenlendiği belirtilen 0 531 493 29 91 numaralı hatta ait abonelik sözleşmesi;
    Müşteki ... adına sahte olarak düzenlendiği belirtilen 0 538 355 74 43 numaralı hatta ait abonelik sözleşmesi;
    Müşteki ... adına sahte olarak düzenlendiği belirtilen 0 539 641 19 60 numaralı hatta ait abonelik sözleşmesi;
    Müşteki ... adına sahte olarak düzenlendiği belirtilen 0 539 214 95 27 numaralı hatta ait abonelik sözleşmesi nedeniyle sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davalarında; sanığın aşamalardaki beyanlarında, 0 531 493 29 91 numaralı hatta ait sözleşmenin Yüksel İletişim tarafından; 0 538 355 74 43 ve 0 539 641 19 60 numaralı hatlara ait sözleşmelerin V.A.T. İletişim tarafından; 0 539 214 95 27 numaralı hatta ait sözleşmenin alt bayi tarafından gönderildiği, sözleşmelerin kendi firmalarında düzenlenmediği, alt bayiler tarafından hatların satışının yapıldığı ve alt bayilerce doldurulmuş halde gelen abonelik sözleşmelerinin aktivasyonunu yaptıklarını savunması karşısında, bu sözleşmelerin asıl hangi bayide düzenlenip, hangisinde aktivasyon işlemlerinin yapıldığının Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş."den sorulup araştırıldıktan sonra, sanığın yetkilisi olduğu işyerinde düzenlendiklerinin tespiti halinde menfaatin sözleşmenin düzenlendiği işyerinin işletmecisi olan sanığa ait olması nedeniyle suçun sübut bulacağı gözetilerek hükümden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri ve TCK’nın 7. maddesi karşısında; sanığın eylemlerinin özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu ve kendisine ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması,
    Kanuna aykırı ve katılan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi