19. Ceza Dairesi 2020/2368 E. , 2021/6109 K.
"İçtihat Metni"
Karşılıksız çek düzenleme suçundan sanık ...’nun, 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52/2. maddeleri gereğince 1280 gün karşılığı 25.600,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, adli para cezasının anılan Kanun"un 52/4. maddesi uyarınca birer ay ara ile 2 eşit taksit halinde tahsiline dair Adana 4. İcra Ceza Mahkemesinin 17/10/2017 tarihli ve 2017/878 esas, 2017/706 sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 16.04.2020 gün ve 5634 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.06.2020 gün ve KYB. 2020/46266 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52/4. maddesinde yer alan "Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir." şeklindeki hükme aykırı olarak adlî para cezasının birer ay ara ile iki eşit taksitle ödenmesine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5237 sayılı TCK"nin "Adlî para cezası" başlıklı 52. maddesi;
(1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.
(3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir.
(4) Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir."
"Duruşmanın başlaması" başlığı altında düzenlenen 191/(3)-a maddesi;
"...(3) Duruşmada, sırasıyla;
a) Sanığın açık kimliği saptanır, kişisel ve ekonomik durumu hakkında kendisinden bilgi alınır,..."
"Sanığın yokluğunda duruşma" başlıklı 195. maddesi;
"(1) Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır."
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun "Yargılama Usulü" başlıklı 349. maddesi;
"Şikayet dilekçe ile veya şifahi beyanla yapılır. Dilekçeyi veya dava beyanını alan icra mahkemesi duruşma için hemen bir gün tayin edip şikayetçinin imzasını alır ve maznuna celpname gönderir. Şahit gösterilmişse o da celbolunur.
İki taraf tayin olunan gün ve saatte icra mahkemesinin huzuruna gelmeğe veya vekil göndermeğe mecburdurlar.
İcabında icra mahkemesi, tarafların bizzat hazır bulunmasını emredebilir.
Maznun başka yerde ikamet ediyorsa istinabe yoluyle sorguya çekilir.
Maznun, şikayeti alan veya istinabe edilen icra mahkemesinin huzuruna gelmez veya müdafi göndermezse yahut bizzat bulunmasına lüzum görülürse zabıta marifetiyle getirilir. Bu suretle de bulundurulamazsa muhakeme gıyabında görülür.
Şikayetçi muayyen zamanda gelmez ve vekil de göndermezse şikayet hakkı düşer.
Gelmeyen şahitlere yapılacak muamele ile borçlunun gıyabında verilen karara karşı eski hale getirme talebi hakkında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda yazılı hükümler tatbik olunur.
"
Hükümlerini içermektedir.
Kanun yararına bozma sebebi olarak belirtilen "taksit miktarının takdir edilmesine dair" somut uyuşmazlığın çözümü için bozma sebebi ile sınırlı olarak yapılan incelemede; mahkemece sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesinde Kanun"da yazılı takdir yetkisinin sınırları dışına çıkıldığı açık olsa da;
Yargılama safahatında, sanığa İİK"nin 349. maddesi ile CMK"nin 195. maddesi gereği yokluğunda yargılamaya devam edileceğini şerhini içerir duruşma günü davetiyesi tebliğ edilmeksizin yargılamaya devam edildiği, tensiben veya yargılama aşamasında sanığın ekonomik ve sosyal durum araştırmasının yapılmadığı, dosyadaki bilgi ve belgelerden hareketle sanığın ne iş yaptığı bilinmediği gibi ekonomik durumuna dair vergi kaydı veya prime esas ödemelerini gösterir sigorta bilgilerinin de bulunmadığı, dolayısıyla sanığın ekonomik ve sosyal durumu tespit edilmeksizin takdir edilen gün para cezasının, hangi esaslara göre günlüğü 20 TL üzerinden hesaplanan miktarla çarpılmasına karar verildiğinin de belli olmadığı, netice olarak, mahkemece eksik inceleme sonucu hükmedilen adli para cezasının tayininde de hukuka aykırı bir hüküm kurulduğu görülmüştür. Bu nedenlerle; kanun yararına bozma konusu edilen taksit miktarının belirlenmesi hususunun, takdir edilen gün para cezasının hesaplanmasındaki günlük miktarla aynı doğrultuda, sanığın sosyal ve ekonomik durum araştırması ile doğrudan bağlantılı olduğu değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak; kanun yararına bozma sebebinin yerinde olduğu ancak sanık hakkında dosyada mevcut delillerin, bilgi ve belgelerin Dairemizce yargılamanın daha da uzamasına sebebiyet verilmeksizin bir karar verilmesi için yetersiz olduğu, uyuşmazlığın ancak mahkemece yapılacak araştırma sonucu çözülebileceği anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Adana 4. İcra Ceza Mahkemesinin 17/10/2017 tarihli ve 2017/878 esas, 2017/706 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4-a maddesi gereği BOZULMASINA, bozma nedenine göre, müteakip işlemlerin yukarıda yazılı esaslar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu mahallinde yerine getirilmesine, 02.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.