19. Ceza Dairesi 2021/2785 E. , 2021/6138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Katılan vekilinin şikayeti üzerine, sanığa ait iş yerinde 13.04.2010 günü yapılan aramada; katılan adına tescilli 184159 numaralı şekil markası taklit edilerek üretildikleri iddia edilen toplam 125 adet çantanın ele geçirildiği, alınan bilirkişi raporunda suça konu ürün ile katılana ait orijinal ürünler karşılaştırılarak, suça konu ürünün katılanın 184159 tescil numaralı markası ile iktibas yaratacak şekilde kullanıldığının tespit edildiği ve yapılan yargılama neticesinde sanığın (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 61/A-1 maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmış ise de;
Marka birden çok unsur içerdiği takdirde markanın asıl unsurunu, bütünü itibariyle görünüşü ve ayırt ediciliğini vurgulayan imaj oluşturur. Dosyada mevcut her iki ürüne ait renkli fotoğrafların incelenmesinde; suça konu ürün ile orijinal ürünler arasında renk, genel görünüm ve insan duyularında bıraktıkları izlenim bir bütün olarak değerlendirildiğinde; ortalama tüketiciler yönünden iltibas dahi oluşturmayacağı anlaşılmakla, sanığın beraati yerine, yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, 556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1. maddesinde düzenlenen marka hakkına tecavüz suçu olması, hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma kapsamına alınması karşısında, TCK"nun 2/1. ve 7/2. madde hükümleri de gözetilip, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bu suç yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi lüzumu,
2- 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK’nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.