18. Hukuk Dairesi 2014/18069 E. , 2015/1735 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava ve ıslah dilekçesinde, 29.143,76 TL alacağın yasal faiz ve masraflarla birlikte davalıdan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalı asiller ..., ..., ... geldiler. Aleyhine temyiz olunan davacı adına gelen olmadı. Gelen asillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Mahkemece bozma kararına uyulmuşsa da gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki;
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davalı tarafın 03.02.2008 tarihinde anataşınmazın yönetim kuruluna seçildiği, bu görevini 26.03.2010 tarihine kadar devam ettirdiği, kat malikleri kurulunun 30.04.2010 günlü toplantısında alınan kararla 01.01.2009-31.12.2009 arası dönem için zimmetinde kalan paranın tahsili için eldeki davanın açıldığı, bilirkişi kurulu tarafından bu dönem için yapılan araştırma sonucunda gelirlerin toplamının 331.254,18TL, giderler toplamının 302.435,45 TL, aradaki farkın 28.818,74 TL olup devir olması gereken tutarın banka ya da kasada bulunmadığından davalı eski yönetimin bu miktarda borçlu olduğunun belirtildiği ve mahkemece de bu rapora itibarla karar verildiği anlaşılmakta ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunun 3. sayfasının (5) numaralı bendinde dava konusu döneme ait ondokuz adet gelir (aidat makbuzları cilt toplamlarının 318.932,08 TL olması gerekirken raporda 321.110,12 TL bulunduğu, bu kısımda maddi hata olduğu, yine yönetimin 25 daireden oluşan gümrük lojmanlarından toplanan boya, mantolama, kazan bedelleri tutarı 40.625 TL yi 20.11.2009 tarihinde tahsil edip 08.12.2009 gününde bankaya yatırıldığının belirtildiği ancak bununla ilgili hesaplamanın bilirkişi raporunda Yargıtay denetimine açık biçimde yapılmadığı ve yine bilirkişi raporunun 5. sayfasının (II) numaralı giderlerle ilgili hesaplamada, makbuzları olduğu halde faturaları bulunmadığı için (... Boya Sanayi ve Ticaret Firması, ... Enerji Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve ... Dekorasyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine) yapılan
bir kısım ödemelerin gider sayılmadığı, gider hesaplarındaki farklılığın fatura yerine tahsilat makbuzunun hesaplara kaydedilmesinden kaynaklandığının belirtildiği ancak davalı tarafın bozma öncesi temyizinde ileri sürdüğü önceden toplanan aidat ve ısı pay giderlerinin fazla olması nedeniyle sonradan mahsuplaşma yapıldığı iddiası ile bozma sonrası alınan bilirkişi raporuna bu hususta yaptığı itirazlarını karşılayan ek rapor alınmadığı gibi yukarıda açıklanan hesap hatasının mevcudiyeti nedeniyle de raporun Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde hazırlanmadığı anlaşılmaktadır.
Kat Mülkiyeti Yasası"nın 36. maddesi uyarınca yönetici, anataşınmazın yönetimiyle ilgili tüm gelir ve giderleri yöntemince tutulacak deftere işlemeye ve giderlerin belgelerini bir dosyada saklamaya mecbur ise de, Yargıtay"ın kararlılık kazanmış uygulamalarında yöneticinin gerek yasal yetkisi içerisinde kalan hususlarda ve gerekse kat malikleri kurulu kararları doğrultusunda yaptığı harcamaları gösteren belgelerin fatura olması esas olmakla birlikte bunların mutlaka fatura ya da kasa fişi vs. niteliğini taşıması zorunluluğu aranmamakta, gerçekleşmiş bir iş veya işlem için harcama yapıldığını gösteren yazılı ve imzalı belge yeterli sayılmakta ve hatta aciliyet ve zorunluluk nedeniyle belgesiz olarak deftere işlenen gider konusu işin yapıldığının ve gösterilen miktarın uygunlugunun yerinde yapılan incelemede tespit edilmiş olması dahi yeterli kabul edilmektedir.
Ayrıca Kat Mülkiyeti Yasası"nın 39. maddesi hükmüne göre, yöneticiliği döneminde elde ettiği gelirler ile yapılmış giderlerin hesabını vermekle yükümlü bulunan yöneticinin zimmetinde kalan ortak para bulunup bulunmadığı. tutduğu defterler ve sakladığı belgelerin incelenmesi sonucunda saptanabileceğinden; bu bağlamda davalı tarafın dava konusu edilen yöneticiliği döneminde elde ettiği gelirler ve yapılan harcamaların Yargıtay"ın denetimine imkan verecek şekilde miktarları belirlenip, gelir ve giderlere ilişkin olarak alınan makbuz, belge, fatura, fiş vs. evrak, ayrıca davalı tarafın sunduğu tüm bilgi ve belgeler bir bütün halinde bilirkişiye incelettirilerek mükerrer kayıt olup olmadığı, Vergi Usul Kanunu"na uygun faturası olmadığı halde söz konusu edilen belge ve makbuzların karşılığının ilgililere ödenip ödenmediği, belirtilen işlerin yapılıp yapılmadığı konusunda gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak ve tanık dinlenerek belirtilen konuların açıklığa kavuşturulmasından sonra dava konusu sitede davalının yönetici olduğu davaya konu döneme ilişkin tüm defter ve belgeler özellikle gelir ve gider belgeleri üzerinde uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak, davalı tarafın ödemesi gereken bir meblağ bulunup bulunmadığı tam olarak tespit edilip alınacak uzman bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken davalının ileri sürdüğü itirazları karşılamayan ve denetime elverişli bulunmayan incelemeyle karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.