18. Hukuk Dairesi 2014/18295 E. , 2015/1736 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava ve birleşen dava dilekçesinde, ortak yere müdahalenin önlenmesi, mesken olan eski hale getirme, ecrimisil ve tahliye istenilmiştir. Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davacı vekili Av.... geldi. Davalılar adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıların zemin kattaki 4 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin dış cephe duvarlarını ve balkonlarını projeye aykırı olarak yıktırıp, bu bağımsız bölümlerin önünde yer alan ve yola kadar olan ortak yer bahçeye eklentiler yaparak sözü edilen bağımsız bölümlerle birleştirip işyeri olarak üçüncü kişilere kiraya verdiklerini, bu nedenle bina girişi ve arka bahçenin kullanılamaz hale geldiğini ileri sürerek 4 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin önüne yapılan müdahalenin önlenmesini, yapılan eklentilerin yıkılarak eski hale getirilmesini yine dış cephe duvarları ile balkonların da eski hale getirilmesi ile fazlası saklı kalmak kaydıyla 10000 TL ecrimisilin tahsilini istemiş, bilahare verdiği ıslah dilekçesi ile ecrimisil talebini 40500 TL ye yükseltmiş, birleşen davada ise tapuda mesken niteliğinde olan 4 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin işyeri olarak kullanılmasının önlenmesini aksi takdirde kiracıların tahliyesini istemiş, mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1-Ecrimisil davası yönünden;
634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası"nın Ek 1. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği hükme bağlanmıştır. Ecrimisil davası Kat Mülkiyeti Yasası"nın uygulanmasından kaynaklanmayıp, anılan Yasa maddesi hükmünün bu istem yönünden uygulama olanağı bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 2.maddesine göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Ecrimisil istemi de malvarlığı haklarına ilişkin olduğundan davanın bu niteliğine ve genel hükümlere göre davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere ecrimisil davasının tefriki ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esası hakkında hüküm kurulması,
2-Müdahalenin önlenmesi, eski hale getirme davası ve birleşen davada istenen dava konusu bağımsız bölümlerin işyeri olarak kullanılmasının önlenmesi, meskene dönüştürme ve tahliye davası yönünden ise;
a)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2.(1086 sayılı HUMK 388. ve 389. maddeleri) fıkrası "hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmü uyarınca dava konusu edilen ve yapılmasına karar verilen hususların neler olduğu, davalıların ne gibi iş ve işlemlerden sorumlu tutulduğu hüküm sonucu kısmında birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde açıkça yazılması gerekirken, asıl dava ve birleşen davanın talepleri ile ilgili hükmedilen hususların hüküm fıkrasında birbirine karıştırılarak asıl ve birleşen dava yönünden kurulan her iki hüküm fıkrasında da "raporda kırmızı ile işaretli alanlara (ortak yere) müdahalenin önlenmesi, bu bölümlerin işyeri olarak kullanılması önlenerek projesine uygun mesken haline getirilmesine" biçiminde hüküm kurulmak suretiyle infazda duraksamaya neden olacak şekilde karar verilmiş olması,
b)Dava dilekçesinde, davaya konu 4 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin yıkılarak kaldırılan dış cephe duvarları ile balkonlarının da eski hale getirilmesi istenilmiş olup, bu konu ile ilgili olarak bilirkişi rapor ve ek raporunda, söz konusu balkonların iptal edildiği ve ortak alana yapılan eklentilerle bağımsız bölümlerin birleştirilerek kulanıldığı saptanmış olmasına rağmen, söz konusu yerdeki dış cephe duvarlarının kaldırıldığına ilişkin inceleme yapılmadığı, sözü edilen dış cephe duvarının ve balkonların mimari projesindeki durumuna ilişkin bir açıklamaya yer verilmediği ve mahkemece de bu hususta olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava konusu balkonlarla dış cephe duvarlarının mimari projesine aykırı olarak kaldırılıp kaldırılmadığı hususunda yerinde yeniden inceleme yaptırılıp projedeki duruma uygun olmadığının tespiti halinde 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası"nın 19. maddesi hükümleri gözetilerek bunların da eski hale getirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
c)Kat Mülkiyeti Yasası"nın 33. maddesi gereğince davalılara dava konusu bağımsız bölümleri meskene dönüştürmek için uygun bir süre verilip, bu süre içinde meskene dönüştürülmezse davalı kiracıların tahliyesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece "Müdahalenin önlenmesi halinde zaten tahliyenin de gerçekleşeceği" şeklinde yerinde olmayan gerekçeyle birleşen davadaki tahliye isteminin reddi yolunda hüküm kurulması,
Kabule göre de;
d)Mahkemece birleşen davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, davada kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine vekalet ücreti verilmemesi ve yargılama giderlerinin tümünün davacı üzerinde bırakılması,
e)Kat Mülkiyeti Kanunu"ndan kaynaklanan ve konusu doğrudan para alacağı olmayan davaların niteliği gereği harç ve vekalet ücreti yönünden maktu tarifelere tabi olduğu gözetilmeden birleşen davada davalılar lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 10.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.