Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9350
Karar No: 2016/10695
Karar Tarihi: 26.09.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/9350 Esas 2016/10695 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi         2016/9350 E.  ,  2016/10695 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ...Köyü ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü:
    ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/33 Esas 2012/178 Karar sayılı 08.03.2012 tarihli kararı Dairemizin 22.10.2013 tarihli kararı ile,
    "1-Davalı vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede;
    Davalı vekiline mahkeme kararı 16.07.2012 tarihinde, davacı idare vekilinin temyiz dilekçesi ise 03.08.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, 15 günlük süreden sonra 28.08.2012 tarihinde temyiz edilmiştir. Temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 01.06.1990 gün 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE,
    2-Davacı vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede;
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    Kamulaştırma bedelinin tespiti esaslarını düzenleyen 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinde; taşınmazın cins ve nevinin, yüzölçümünün, kıymetini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsurların, her unsurun ayrı ayrı değerinin, kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerinin ve özellikle yapılarda resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesaplarının ve yıpranma payının, ayrıca bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçülerin esas alınarak bedel takdiri gerektiği öngörülmüştür. Söz konusu 11. maddede, kamulaştırılan taşınmazın bedeli belirlenirken taşınmazın değerini etkileyen tüm unsurların dikkate alınması ilkesi getirilmiştir.
    Kanunun lafzı ve ruhu gözönüne alındığında; ana ilke taşınmazın ve üzerinde bulunan muhtesatın gerçek değerinin tespit edilmesidir.
    Esasen, Anayasa’nın 46/1.maddesinde, “Devlet ve kamu tüzelkişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.” düzenlemesine yer verilmiş ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu Tasarısı gerekçesinde de, 11.madde de sayılan ölçütlerin Anayasa’nın 46. maddesindeki unsurlar gözönünde tutularak düzenlendiği belirtilmiştir.
    Somut olayda dosya içeriği ve toplanan delillerden; taşınmazın zemin m² değerinin belirlenmesi amacıyla yapılan keşif neticesinde düzenlenen 18.01.2012 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; dava konusu taşınmazın 1/5000 ölçekli nazım imar planında yer alması, asfalt yola olan yakınlığı, elektrik su gibi hizmetlerden yararlanabilir olması, çevresinde fabrikaların bulunması, muhtarın beyanında da belirttiği üzere kentsel tarım alanında kalıyor olması özelliği taşıdığının belirtildiği, ancak bu özelliklerinin dışında taşınmazın niteliğini gösterir ve taşınmazı diğer taşınmazlardan ayırt eder mahiyette başka özelliklerinin bulunduğuna yönelik bir değerlendirmenin yer almadığı anlaşılmaktadır.
    Dairemizce ... Köyünde kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tesciline ilişkin incelenen dosyalarda;
    26.02.2015 tarihli 2015/114 Esas 2015/2882 Karar sayılı ilamı ile ""Dava konusu taşınmazın asfalt yola 400 metre mesafede olması, ...ilçesinin ihracat merkezi niteliğinde olması, dünya ülkelerine ihracat yapan yaş sebze firmaları, soğuk hava depoları bulunması gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde en fazla %25 oranında objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden, %35 oranında objektif değer artışına göre hesaplama yapılmış olması doğru görülmediğinden bozulmuştur.
    Dava konusu taşınmaza yakın mesafede bulunan 969 parsel sayılı taşınmaza ilişkin 04.02.2014 tarihli 2013/19023 Esas 2014/1395 Karar sayılı ilamı ile ""Dava konusu taşınmazın 1/5000 lik nazım imar planında olması, asfalt yola yakınlığı, elektrik, su gibi hizmetlerden yararlanabilir olması, çevresinde fabrikaların bulunması, kentsel tarım alanında kalıyor olması gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde en fazla %25 oranında objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden, %45 oranında objektif değer artışı uygulayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmediğinden bozulmuştur.
    11.03.2014 tarihli taraf vekillerince temyiz edilen 2014/2306 Esas 2014/4489 Karar sayılı ilamı ile 2011 değerlendirme tarihli kapama zeytin bahçesi niteliğindeki taşınmazın m² birim değeri 19,32 TL/m², %25 objektif değer artışı uygulanarak 24,15 TL/m² faizin hatalı uygulanması nedeniyle düzeltilerek onanmıştır.
    Taraf vekillerince temyiz edilen aynı köye ilişkin 12.10.2015 tarihli 2015/1110 Esas, 2015/14174 Karar sayılı 27.10.2015 tarihli 2015/16774 Esas 2015/15445 Karar sayılı ve 2015/17228 Esas 2015/15446 Karar sayılı ilamları ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenirken %25 objektif değer artışı uygulanmış ve Dairemizce bu oran bozma hususu yapılmamıştır.
    Bu açıklamalar karşısında; bilirkişi raporundaki değerlendirmelerin tek başına %45 oranında objektif değer artışına neden olamayacağı düşünülmeden, taşınmaz için belirlenen 19,07 TL/m² zemin değerine, Dairemizce aynı köyde benimsenen %25 oranında objektif değer artış oranı eklemek yerine %45 oranında objektif değer artış oranı eklemek suretiyle taşınmazın toplam bedelinin belirlenmesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi