18. Hukuk Dairesi 2015/16938 E. , 2016/6655 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde ... İli ... İlçesi ... Köyü 110 ada 29 parsel sayılı taşınmazın Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davalı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 26.04.2016 gününde temyiz edenlerden davalı vekili Av.... ile davacı vekili Av.... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
Şöyle ki;
1-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşımaktadır.
Dosya arasındaki tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde: Davaya konu ... köyü 110 ada 29 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak tapu malikleri tarafından, ... tarafından kamulaştırmasız el konulması nedeni ile 2004 yılında tazminat istemi ile dava açıldığı ve 2004 tarihinde yapılan keşif sırasında dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanında davaya konu taşınmazın sulu kapama bağ vasfında olduğu belirtilmiş ve bu dosyada yapılan keşif sonucu dosya arasına alınan bilirkişi raporunda ise davaya konu taşınmazın sulu kapama bağ vasfında olduğu yapılan yargılama sonucu mahkemece verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesi tarafından davaya konu taşınmazın sulu kapama bağ vasfında olduğunun kabul edildiği anlaşılmıştır.
Esasen davacı idare tarafından 2002 yılında davaya konu taşınmaz ile ilgili yaptırılan tesbit sonucu dosya arasına alınan bilirkişi raporunda davaya konu taşınmazın 30 yaşlarında kapama bağ vasfında olduğu ve taşınmazın her mevsim kurumayan arktan yeterli miktarda su ile sulanabilecek nitelikte olduğu belirtilmiştir.
Temyizi konu kamulaştırma dosyasında ise hükme esas bilirkişi raporunda davaya konu taşınmazın susuz kapama bağ olduğu ve halihazırda herhangi bir sulama tesisi olmadığı belirtilerek susuz bağ vasfı ile değerlendirme yapıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davaya konu taşınmaz kuru bağ vasfı ile değerlendirilmiş ise de mahallinde yapılan keşif sırasında bu yönde herhangi bir tespit yapılmamış olduğu gibi, bilirkişi kurulu raporunda kuru tarım arazisi kabulü ile değer biçilmiştir. Taşınmazın üzerindeki bir su kaynağından veya yakınındaki bir dereden sulanıp sulanmadığı, sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yeraltı suyundan hangi sistemle yararlanıldığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompajla sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden, mahalinde yapılan keşif de mahkeme gözlemi de tutunağa geçirilmeden ve yukarıda açıklanan 2002 yılında davacı idare tarafından yaptırılan tesbit raporu ile davaya konu taşınmaza kamulaştırmasız el koyma nedeni ile açılan ve yapılan keşif sonucu dosya arasına alınan bilirkişi kurulu raporları ile aradaki çelişki giderilmeden kuru bağ vasfı ile değerlendirme yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması,
2-Bilirkişi kurulunca değerlendirmeye esas alınan kapama bağın 2011 yılı itibarıyla kuru şartlarda dekar başına asgari ve azami verim miktarını, ayrıntılı üretim giderini (harcama kalemlerini tek tek gösteren) ve kg. başına toptan satış fiyatlarını gösteren veri cetvelinin ... Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğünden getirtilip denetlenmemesi,
3-2002 tarihinde davacı idare tarafından yaptırılan tesbit sonucu dosya arasına alınan bilirkişi raporu ile 2004 tarihinde malikler tarafından açılan kamulaştırmasız el koyma davasında dosya arasına alınan bilirkişi raporlarında davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan 398.02 m² alanlı 3 adet 3.sınıf A grubu ev vasıflı yapı, 16 m² alanlı kamelya ve 5.76 m² alanlı havuz olduğu belirtilerek yapı bedelleri hesaplanmış ise de, kamulaştırma bedel tesbit tescil dosyasında alınan bilirkişi raporunda ise davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan ve ev vasfı ile kullanılan yapıları 2. sınıf B grubu yapı kabul edilerek bedel tesbit ettiği anlaşılmış olup, bu halde davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan yapıların özellik ve nitelikleri ayrı ayrı belirlendikten sonra değerlendirme tarihi olan 2011 yılına ait Çevre ve Şehircilik Bakanlığı"nca yayımlanan yapı birim fiyat listesine göre 3. sınıf A grubu yapı olduğu dikkate alınarak, ayrıca yıpranma payı düşülmek suretiyle değerlendirme yapılması gerekirken, yukarıda açıklanan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden ev vasıflı yapıların 2. sınıf B grubu yapı olarak kabul edilip bedel belirleyen bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.