18. Hukuk Dairesi 2015/9998 E. , 2016/7538 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : .... Müdürlüğü Vek.Av....
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak.... parsel sayılı taşınmazların bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin ... köyü 1099, 1101, 1102, 1103, 1104, 1105, 1106, 1107, 1109, 1107, 549 parsel sayılı taşınmazların hissedarı olduğunu, davalının .... gölü kenarına yaptırılan seddenin içinde dolayısı ile suyun altında kaldığını ve taşınmazlardan faydalanma imkanı kalmadığını müvekkilinin taşınmazlardaki hisselerinin iptali ile bu hisselerin davalı idare adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin hakkı saklı tutulmak kaydıyla 10.000 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece dava konusu taşınmazlara davalı tarafından el atılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava, kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; 26.11.2012 tarihli keşifte mahkeme gözlemi olarak dava konusu taşınmazların sedde ile göl arasında çalılıklar ve sazlıklar içerisinde bulunduğu, göl ve sedde arasının sazlık çalılık ve yabani otlarla kaplı olduğu için gezilmeye müsait olmadığı ancak ....köyü tarafında bir kaç taşınmazın sürülmüş vaziyette olduğunun tespit edildiği, 29.11.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu parsellerin.... köyü ile .... gölü çevresine yapılan seddenin göl tarafında göl ile sedde arasında kaldığı keşif tarihi itibariyle kısmen sazlık kısmen su altında olduğunun gözlemlendiği, 28.02.2014 tarihli keşifte mahkeme gözlemi olarak dava konusu taşınmazların yıl itibariyle mevsimin kurak geçmesi ve yakınlarda uzun yağışlar olmamasıyla birlikte zeminde yer yer su göllenmesi olduğu, taşınmazların halihazırda sazlık olduğu, seddeye su kütlesinin olmadığı, sedde boyunca seddeye dayanan ve seddenin tuttuğu suya rastlanmadığı fakat sedde içinde kalan taşınmazlardan kot farkının daha düşük olduğunun gözlemlendiği, 12.03.2014 tarihli harita bilirkişi raporunda parsellerin.... tarafından yapılan sedde ile ....
..... -2-
gölü arasında kaldığı, genellikle sazlık ve yer yer su tuttuğunun gözlemlendiği, 01.04.2014 tarihli bilirkişi raporunda ise olağan yağış dönemlerinde gölün su seviyesinin yükselmesi ve 3 metre seviyesi ile 5 metre seviyesinde bulunan dava konusu parselleri su altında bırakmasının kaçınılmaz olduğu, seddenin olup olmamasının bu durumu değiştirmediğinin tespit edildiği, bilirkişi raporunun sonuç kısmında ise dava konusu parsellerin güney batısındaki 10 metre kotlarındaki seddenin yapılması sedde güney batısında kalan arazilere göl tarafından gelebilecek yüzey sularının intikali engellediği ancak dava konusu 549, 1099, 1101, 1102, 1103, 1104, 1105, 1106, 1107, 1109 nolu parsellerin arazi kullanma kabiliyetinin azalmadığı ve değişiklik olmadığı bildirilmiştir. Mahkemece 01.04.2014 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmiş ise de; dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgeye davalı tarafından göl boyunca sedde yapılmış olsa da yağışların yüksek olduğu yıllarda sedde içinde kalan taşınmazların su altında kaldığı, sedde dışındaki taşınmazların ise el atılıp atılmadığının dosya içerisindeki bilirkişi raporlarına göre kullanılabilir durumda olduğunun denetime elverişli bir şekilde tespit edilemediği anlaşıldığından, mahkemece el atılan taşınmazlar tespit edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken keşif ve duruşmada dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ile önceki tarihli keşif ve bilirkişi raporları değerlendirilmeden soyut ifadeler ve eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.