Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15425
Karar No: 2019/6601
Karar Tarihi: 22.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/15425 Esas 2019/6601 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/15425 E.  ,  2019/6601 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Asıl davada davacılar vekili, davalı ..."ın sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın başka bir araca çarpması sonucunda araçta yolcu olarak bulunan ..."in vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kaldıklarını, ayrıca manevi çöküntü ve ızdırap yaşadıklarını, davalı ... şirketinin aracın zorunlu trafik sigortasını düzenlediğini, bu nedenle 08.07.2009 tarihinde davalı ... şirketine başvuru yapıldığını ancak başvurunun reddedildiğini belirterek davacı ... ve çocukları Serpil ile ... yönünden 1.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketi yönünden başvurunun yapıldığı 08/07/2009 tarihinden itibaren, diğer davalı için haksız fiilin meydana geldiği 04/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, tüm davacılar yönünden 5.000,00"er TL manevi tazminatın kazanın meydana geldiği 04/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davacı ... vekili, asıl davadaki gerekçelerle muris ... "in vefatı nedeniyle 7.500,00 TL manevi tazminatın kazanın meydana geldiği
    04/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacılar vekili, 14/04/2015 tarihli dilekçesinde, bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebini davacı ... için 151.361,76 TL, Serpil için 11.261,19 TL, Cihan için 14.259,74 TL"ye yükseltmiş, sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davacı tarafa muris ... "ten dolayı emekli maaşı bağlandığını, davacıların murisi ..."in emekli olduğunu, herhangi bir başka gelirinin belgelenmediğini, davacı tarafa emekli maaşı da bağlandığından destek kaybına uğramadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davanın maddi tazminat yönünden ıslah olunan şekliyle kabulüne, toplam 176.882,69 TL"nin poliçe limiti olan 150.000,00 TL"sinin her iki davalıdan, davalı ... şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 03/08/2009 tarihinden, diğer davalı ..."dan ise kaza tarihi olan 04/06/2009 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen, geri kalan 26.882,69 TL"nin davalı ..."dan kaza tarihi olan 04/06/2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, 2.500,00 TL den toplam 10.000,00 TL"nin kaza tarihi olan 04/06/2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile, 2.500,00 TL"nin kaza tarihi olan 04/06/2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, olayın meydana geliş şekline göre hatır taşıması olmadığının anlaşılmasına göre davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu"nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
    Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde BK.nun 44.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
    Somut olayda; araç sürücüsü ..."ın 1,04 promil alkollü olduğu tespit edilmiş, düzenlenen iddianamede araç içerisinde alkol(bira) şişelerinin olduğu anlatılmış, sürücü de, ceza yargılaması aşamasında 17/01/2011 tarihli duruşmada verdiği ifadesinde; olay günü kaza öncesinde araç hareket halindeyken kendisi de destek ... "le alkol(bira) içtiklerini belirtmiştir.
    Davalı ...Ş. Vekili yargılama sırasında müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması gerektiğini belirtmiş, mahkemece gerekçeli kararda davalının müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması talebinin yerinde görülmediği belirtilmiştir.
    1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HUMK"nun 388/3. maddesi gereğince (HMK 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.
    Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasası"nın 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, Yasa"nın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
    Bu durumda; mahkemece ceza dosyası içerisindeki beyanlar ve savunmalar da gözetilerek davalı ...Ş."nin müterafik kusur savunması üzerinde durularak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 52. maddesi (818 sayılı BK 44. md.) uyarınca tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerekip gerekmediği tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, gerekçesiz olarak davalının müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş."ye geri verilmesine 22/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi