Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11499
Karar No: 2019/7148
Karar Tarihi: 10.06.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11499 Esas 2019/7148 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/11499 E.  ,  2019/7148 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın yargı yolu nedeniyle reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davacı tarafından kasko poliçesi ile sigortalanan aracın, davalıya ait rögar kapağının çıkması nedeniyle kaza yapıp hasar gördüğünü, hasar bedelini sigortalıya ödeyip haklarına halef olduklarını, ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davalının hizmet kusuruna dayanıldığı için davada idari yargının görevli olduğunu ve olayda kusurları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davaya konu uyuşmazlığın, davalı idarenin bakımından sorumlu olduğu rögar kapaklarının bakımsızlığı nedenine dayandığı ve istem yönünden idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kasko poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın, o hukuk sistemine dahil yargı kollarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel koşullarından olup mahkemece re"sen dikkate alınması gereklidir.
    TTK"nın 18’inci maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları belirtilmiş, aynı Kanun"un 12/II. maddesinde su, gaz, elektrik dağıtım, telefon, radyo ile haberleşme ve yayın yapma gibi işlerle uğraşan müesseselerin ticarethane sayılacakları hükme bağlanmıştır.
    6360 Sayılı Kanun"un "Büyükşehir Belediyesi Kurulması ve Sınırlarının Belirlenmesi" başlıklı 1. maddesi;
    "(1) Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
    (2) Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.
    (3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
    (4) İstanbul ve Kocaeli il mülki sınırları içerisinde bulunan köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe belediyesine mahalle olarak katılmıştır.
    (5) Birinci, ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır.
    (6) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illerin bucakları ve bucak teşkilatları kaldırılmıştır" düzenlemesi yapılmıştır.
    Aynı Kanun"un "yürürlük" başlıklı 36. maddesi "(1) Bu Kanunun; a) 1. maddesi; 2. maddesi; 3. maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci ve dokuzuncu fıkraları; 4. maddesi; 5. maddesi; 6. maddesi; 7. maddesiyle değiştirilen 5216 sayılı Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi; 5216 sayılı Kanun"un 18. maddesinin son fıkrasının yürürlükten kaldırılmasına ilişkin hükmü hariç 13. maddesi; 22. maddesi; 25. maddesi; 5779 sayılı Kanun"un 5. maddesinin değiştirilen ikinci fıkrası hariç 26. maddesi; geçici 1. maddesinin altıncı, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu, onüçüncü, onbeşinci, onaltıncı, onyedinci ve yirmidördüncü fıkraları; geçici 2. maddesinin ikinci, üçüncü, dördüncü, altıncı, sekizinci ve dokuzuncu fıkraları ilk mahalli idareler genel seçiminde, b) diğer hükümleri yayımı tarihinde, yürürlüğe girer" şeklindedir. Dolayısı ile 30.03.2014 yerel seçimleri ile Denizli mülki sınırları, Büyükşehir sınırları kapsamına dahil edilmiş olup, buna göre Denizli Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü"nün (DESKİ) sorumluluğunda kaldığı anlaşılmaktadır.
    İSKİ"nin kuruluşu hakkındaki 2560 sayılı kanunun ek 5. maddesinde bu kanunun diğer Büyükşehir Belediyelerinde de uygulanacağı açıklanmış olup DESKİ de 2560 sayılı Kanun"a tabi bir kuruluş haline gelmiştir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da, bu tarihten sonra 2560 sayılı Kanun"a tabi olan ASKİ’nin, gördüğü hizmetin kamu hizmeti olmasına rağmen, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle TTK"nun 18/I. maddesi anlamında tacir sayılacağını ve tacir olan davalı ile davacı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan (TTK"nun 3. maddesi) davaya bakma görevinin adli yargının görevine girdiğini 21.09.1983 gün ve Esas 1980/II – 2721 Karar, 1983/323 sayılı kararında benimsemiştir. Her ne kadar 12.02.1959 gün 1958-17E.1959-15 K. sayılı idari eylemlerle ilgili bir içtihadı birleştirme kararı mevcutsa da 23.11.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2560 sayılı Kanun"un hükümleri karşısında anılan içtihadı birleştirme kararının ASKİ, İSKİ, ASAT, DESKİ vs. bakımından uygulama alanının kalmadığı sonucuna varılmalıdır. Nitekim bu hususlar, YHGK"nun 29.11.1995 gün 1995/11-647, 1043K. sayılı içtihadında da aynen kabul edilmiştir.
    Bu durum karşısında; TTK"nun 3, 11, 12/11, 14, 18/1. maddeleri ve 2560 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davalı DESKİ"nin tacir, davacının iddia ettiği olayın ise haksız fiil niteliğinde olduğu ve tacirin haksız fiilinden kaynaklanan tazminat davasının adli yargıda görülmesi gerektiği nazara alınarak işin esasına girilip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi