Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12796
Karar No: 2019/7713
Karar Tarihi: 18.06.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/12796 Esas 2019/7713 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/12796 E.  ,  2019/7713 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı vekili ve davalılar ... ile ... vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 18.06.2019 Salı günü davacı ... vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ..., davalı ... vekili Av.... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile 1426 ada 1 nolu parseli-24 nolu bağımsız bölümün 25.12.2008 tarihinde oğlu ..."a, 998 ada 641 nolu parseli 22.12.2009 tarihinde ile 7007 ada 1 nolu parseli 25.03.2010 tarihinde birlikte yaşadığı davalı ..."ye sattığını, Resmi"nin de 998 ada 641 nolu parseli 01.03.2010 tarihinde davalı ..."a sattığını belirterek bu tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, dava konularından 7007 ada 1 nolu parselin öncesinin müvekkiline ait iken inaanç sözleşmesi ile borçlu ..."e devredildiğini, daha sonra müvekkiline geçtiğini iyiniyetli olduğunu, mal kaçırma amaçlarının olmadığını belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, dava koşullarının oluşmadığını belirtmiştir.
    Davalı ..., 1426 ada 1 nolu parsel 24 nolu bağımsız bölümün anne ve babasının boşanmaları sırasında protokol gereğince verildiğini belirtmiştir.
    Davalı ... vekili, aciz belgesinin olmadığını, borç kaynağı çeklerin yasal olmayan şekilde alındığını belirtmiştir.
    Mahkemece, dava konusu 1426 ada, 1 parselde kayıtlı 24 nolu bağımsız bölümün, davalı borçlu ... ile dava dışı eşi ... arasındaki boşanma davası sırasında düzenlenen 07/04/2006 havale tarihli protokolün 4.maddesi gereğince müşterek çocuk ..."a devrine ve davalı ... adına intifa hakkı tesisine karar verildiği, kesinleşen bu karar gereğince, bu devir işleminin yapıldığı belirlendiğinden bahisle bu taşınmaz ile ilgili davanın reddine, davalı dördüncü kişi ... hakkındaki davanın kötüniyeti ispatlanmadığından reddine, 7007 ada, 1 parsel d/107/6-26 nolu bağımsız bölüm önce davalı ... tarafınıdan borçluya satıldığı borcun doğumundan sonra tekrar davalı ..."ye devredildiğinden bu taşınmaz ile ilgili tasarrufun iptaline karar verilmiş hüküm davacı vekili ile davalılar ... ve Resmi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve dava konusu takip dayanağı çeklerin borçlunun iradesi dışında elinden çıktığına ilişkin somut bir delil ileri sürülmemesine, borçlunun çalınan çek nolarının takip dayanağı çekle ilgisi bulunmamasına göre davalılar ... ve ... vekillerinin tüm davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
    İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
    Somut olayda dava konusu 998 ada 641 nolu parselin son maliki davalı ... hakkındaki dava, ...’un kötü niyeti ispatlanmadığından red edildiğine göre davalı ...’nin, bu taşınmazı 01.03.2010 tarihinde elinden çıkardığı değeri oranında tazminatla sorumlu olması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekillerinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... ve ..."den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 10.827,86 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ... alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi