17. Hukuk Dairesi 2016/14831 E. , 2019/8121 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili; davalı şirketin trafik sigortacısı olduğu, davacıların murisi ..."ın ise yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı kazada ..."ın vefat ettiğini müteveffanın seramik ve fayans ustası olup aylık 3.000,00 TL gelir elde ettiğini, kazancının tamamını annesi ... öğrenci olan kardeşi ..."e destek olmak üzere kullandığını, vefatı ile ailenin bu destekten yoksun kaldığını belirterek belirsiz alacak davası olarak açtığı dava için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile herbir müvekkili yönünden 50,00 TL olmak üzere toplam 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel arttırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı anne ... için 95.582,94 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; kaza yapan aracın davalı müvekkili nezdinde trafik sigortası olduğunu, desteklik olgusunu ispatı gerektiğini, sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde sigortalının kusuru oranı olduğunu, kusur oranının belirlenmesini, davacı yolcu için taşımanın hatır taşıması olup olmadığının değerlendirilmesi ile davacıların SGK"dan ödeme alıp almadıklarının tespit edlimesini, müteveffanın geliri konusunda SGK kayıtlarının esas alınmasını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; yaşı ve mevcut konumu nedeniyle davacı ... tarafından açılan davanın reddine, davacı ..."ın açtığı davanın kabulü ile 95.582,94 TL"nin davalıdan tahsiline, bu bedelden 50,00 TL sine 17/08/2012 tarihi itibariyle kalan 95.532,94 TL"sine ise ıslah tarihi 23/02/2016 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
T.C. Anayasası"nın 36/1 maddesinde "Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" düzenlemesine; 6100 Sayılı HMK"nun 27. maddesinde "Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını içerir" düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir davanın görülmesi için taraf teşkilinin sağlanması esas olup, hakimin bu hususu re"sen gözetmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılamanın aşamalarından haberdar edilmesi ile mümkündür.
Adil yargılanma hakkının kapsamında yer alan savunma haklarının etkin biçimde kullanılmasını teminen konulan yasal düzenlemelerden biri de, davada esaslı işlem olan bilirkişi raporlarının taraflara tebliğine ilişkin düzenlemedir. 6100 sayılı HMK"nun 280/1 maddesi "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir" hükmünü amirdir. Anılan tüm bu yasal düzenlemelerde, davada taraf olanların haklarının korunması amaçlanmış olup tarafların yargılama süreçlerine etkin katılımının sağlanması ise, mahkemece yapılan tüm tebligatların usulüne uygun olması ile sağlanabilecektir.
Somut olayda; hükme esas alınan 22.02.2016 tarihli hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunun davalı ...
şirketine tebliğ edilmediği görülmektedir. Yukarıda anılan yasal düzenlemeler gereği, aktüer bilirkişi raporunun usulüne uygun şekilde tebliği ile davalının savunma hakkını kullanması ve rapora karşı varsa itirazlarını bildirmesinin sağlanması, itirazlarının değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulünce yapılmış tebligat olmadan ve davalının savunma haklarını da kısıtlar biçimde yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları ile davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazları ile davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 17/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.