17. Hukuk Dairesi 2016/17570 E. , 2019/8275 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüna dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 14.01.2014 tarihinde davalı ..."a ait ve kendi sevk ve idaresinde olan diğer davalı ... A.Ş."ne trafik sigortalı minibüse, müvekkilinin binerken minibüsün derhal hareket etmek istemesi üzerine düşmesi ve düştükten sonra da minibüsün müvekkilinin bacaklarının üzerinden geçmesi neticesinde ağır yaralandığını, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı ..."in asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin ev hizmetleri ve temizlik işleri ile uğraştığını, kaza sebebiyle ağırşekilde yaralandığından hiçbir şekilde işe gidemediğini ve gelir kaybına uğradığını, kaza sebebiyle manevi acılara da mahkum olduğundan manevi zararlarının da tazmin edilmesi gerektiğini belirterek fazlaya dair her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla kaza sebebiyle müvekkilinin gelir kaybının ve zararlarının tespiti ile şimdilik 4.000,00 TL"nin kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin iş gücü kaybının tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kaza sebebiyle müvekkilinin yaşadığı elem ve ızdırabın bir nebze olsun giderilmesi için 30.000,00 TL manevi tazminatın davalı ..."den tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, maddi tazminat talebinin kabulüne, 73.710,00 TL maddi tazminatın 5.000,00 TL"sine davalı ... yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı şirket yönünden ise dava tarihinden olmak üzere, bakiye 68.710,00 TL"sine ise ıslah tarihi olan 09.12.2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davalı ... yönünden Borçlar Kanunun 47. maddesine göre olayın oluş şekli, maluliyet oranı, yaşı, sosyal hayatında ki etkisi, hak ve nasafet kuralları gereğince 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı ..."tan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen ve davacının %13 maluliyetine ilişkin 13.02.2015 tarihli rapor, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre hazırlanmıştır. Yapılacak iş, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan olay tarihinde yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği"ne uygun yeni bir rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Dava, Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK md. 54) gereğince çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi tazminat ve 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.
Cismani zarar nedeniyle uğranılan mevcut ve gelecekteki zararın karşılığı olan tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zarar görenin kazadan önce elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder.
Davacı taraf dava dilekçesinde, davacının ev hizmetleri ve temizlik işleri ile uğraştığını iddia etmiş, bu hususu ispat için tanık ve sosyal ekonomik durum araştırması delillerine dayanmıştır. Mahkemenin maddi tazminat yönünden benimsediği 25.11.2015 tarihli hesap bilirkişisi raporunda, yargılama sırasında yapılan sosyal ve ekonomik gelir araştırmasında beyana göre hazırlanan tutanakta davacının evde çocuk baktığı bu işten elde ettiği gelirin aylık 1.200,00 TL olduğu tespit edilmiş, bu miktar kabul edilerek asgari ücretin 1,34 katı üzerinden hesaplama yapılmıştır. Ne var ki; davacının gelirinin tespitinde sadece sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılması yeterli değildir. Davacı vekili de bu hususta başkaca delil bildirmemiştir. Bu nedenlerle, sadece davacının yakını olan şahıslar tarafından beyan edilen, hiçbir belgeye yansımamış olan gelirin, davacının sürekli ve düzenli geliri olarak kabulü esasına dayanan hesap bilirkişisinin 25.11.2015 tarihli raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; ev hizmetleri ve temizlik işleri yaparak asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiğine dair belgeye dayanan somut delil sunamamış olan davacı için tazminatın hesaplanmasında, kamu düzenine ilişkin olan asgari ücretin esas alınması gerekeceğinin gözetilmemesi doğru olmamış, kararın bu yönü ile bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 19/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.