17. Hukuk Dairesi 2016/10259 E. , 2019/8392 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilince davalı sigorta şirketine 11/08/2010 tarihinde responta kaza sigortası yaptırıldığını, bu poliçe ile iş göremezlik masrafı olarak günlük 50,00 TL teminat altına alındığını, 15/02/2011 tarihinde geçirdiği kaza sonucu müvekkiline 20 gün rapor verildiğini ve yedi günlük muafiyet düşüldükten sonra kendisine 600,00 TL ödeme yapıldığını, 2011 Mart döneminde sigorta şirketi tarafından telefonla aranarak 1,00 TL fark karşılığında daha kapsamlı bir poliçeye sahip olabileceğinin bildirildiğini ve müvekkilince kabul edildiğini, 11/11/2011 tarihinde kaza sonucu rahatsızlığından dolayı ameliyat olmak zorunda kaldığını ve 145 gün iş göremezlik raporu aldığını, ancak sigorta şirketince kapsamı değiştirilen poliçede iş göremezlik teminatı olmadığının sigorta şirketince kendilerine bildirildiğini, belirtilen poliçenin davacıya imzalattırılmadığını, telefonla davacıya kabul ettirildiğini, belirterek 145 güne karşılık gelen toplam 7.250,00 TL tazminattan, sigorta şirketince ödenen 480,00 TL hastaneye yatış tazminatının mahsubu ile bakiye 6.800,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının davasının yerinde olmadığı, değiştirilen poliçe kapsamının daha geniş olduğu, tanzim edilen yeni poliçe uyarınca kendisine 450,00 TL ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; açılan davanın kısmen kabulü ile; 5.200,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ferdi kaza sigortasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6762 sayılı TTK nun 1265. maddesi, "Sigortacı sigorta ettirene sigorta mukavelesi gereğince her iki tarafın haiz olduğu hak ve borçları gösteren ve kendi tarafından imza edilen bir sigorta poliçesi veya onun yerine geçmek üzere bir muvakkat sigorta ilmühaberini ekleriyle beraber vermeye mecburdur." hükmünü ve 1267. maddesi; "Sigorta mukavelesi doğrudan doğruya sigorta ettiren kimse veya onun temsilcisi veya vekili ile yapılmışsa mukavele tarihinden yirmi dört saat içinde ve mukavele bir tellal vasıtasiyle yapılmış ise en geç on gün içinde sigortacı poliçeyi sigorta ettiren kimseye vermeye mecburdur." hükmünü havi olup ayrıca 1290. maddesinde ise sigorta sözleşmelerinin sigorta ettirenin beyanına dayalı olarak düzenlenmesi gerektiği hususu hüküm altına alınmıştır.
Sigorta akdi rızai bir akit olup kurulması belli bir şekil şartına tabi değildir. Borçlar Kanununun 1 ve 11"inci maddeleri uyarınca sigorta ettirenin ve sigortacının karşılıklı ve birbirine uygun iradelerini, serbestçe beyan etmeleri (yani icap ve kabul) ile akit kurulmuş olur.
Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmeliğin Bilgilendirmeye ilişkin genel ilkeler başlıklı 5"inci maddesi; "(1) Sigortacının bilgilendirme yükümlülüğü, sigortacı tarafından sigorta ettirene ve sigorta sözleşmesine taraf olmak isteyen kişilere karşı sözlü ve yazılı şekilde yerine getirilir. Bilgilendirmenin yazılı olarak yapılması esastır. Ancak, telefon, çağrı merkezi, internet ve benzeri iletişim araçları kullanılarak uzaktan pazarlama yöntemleriyle yapılan sigorta sözleşmelerinde olduğu gibi sözleşme taraflarının fizikî olarak karşı karşıya gelmesinin ve işin gereği olarak yazılı bilgilendirme yapılmasının söz konusu olmadığı hâllerde yazılı bilgilendirme şartı aranmayabilir. Ancak, sigortacı asgari bilgilendirmenin yapıldığını ispatla yükümlüdür..." (2) Bilgilendirme yükümlülüğü, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce başlar ve sözleşmenin geçerli olduğu süre içinde de devam eder. (3) Sigortacı, dürüstlük ilkeleri çerçevesinde; sözleşmenin müzakeresi, kurulması ve devamı sırasında sigorta ettirene, sigortayla ilgili teknik konularda yardımcı olmak, yapılacak veya yapılmış sigortacılık işleminin özellikleri ve sözleşmeye konu sigorta teminatı ile sigortanın işleyişi hakkında gerekli her türlü bilgiyi sözlü ve yazılı olarak sağlamak ve sigorta ettireni yanıltıcı her türlü hâl ve davranıştan kaçınmak zorundadır." hükmünü içermektedir.
Somut olayda; davalı sigorta şirketi tarafından davacı ... için ... Ferdi Kaza Poliçesi 14/03/2011-14/03/2012 tarihlerini kapsar şekilde düzenlenmiş ve mahkemece her ne kadar davalı sigorta şirketinin davacı sigortalıyı işgöremezlik teminatının bu poliçede bulunmadığı konusunda bilgilendirmediği gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de; davacı sigortalı ... sözü edilen poliçeyi ve bu poliçeye ilişkin bilgilendirme formunu hem dava açarken dava dilekçesine ekli olarak hem de daha önce tüketici hakem heyetine başvururken sunduğuna göre; poliçe teminatları hakkında bilgilendirmenin yapıldığı ispatlanmış olmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Kabule göre de; ... Kaza Sigorta Poliçesi özel şartlarında; “Kaza sonucu günlük işgöremezlik teminatı: Sigortalının kaza sonucu geçici çalışamaması durumunda 7 günlük muafiyet süresinin tamamlanmasının ardından poliçede belirtilen tutar kadar işgöremezlik tazminatı ödenir. Bir yıl boyunca kaza sonucu işgöremezlik tazminat tutarı 200 günü geçemez.” hükmü yer almaktadır. Davacı sigortalının hastane kayıtlarına göre 83 gün istirahatli olduğu anlaşıldığından bu süre üzerinden teminat hesabı yapılması gerekirken; Kocaeli Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapora göre 120 günlük geçici işgöremezlik süresinin baz alınması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.