Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12919
Karar No: 2019/8947
Karar Tarihi: 03.10.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/12919 Esas 2019/8947 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/12919 E.  ,  2019/8947 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkiline sigortalı fabrikada 15/06/2013 tarihinde elektrik ana giriş bağlantısındaki komanzasyon panosunda yangın çıkması neticesinde pano içerisindeki elemanların ısınarak alev aldığını ve davaya konu hasarın meydana geldiğini, yapılan ekspertiz çalışması sonucu hasar nedeninin “tesisin beslendiği ana elektrik şebekesinde sürekli olarak voltaj iniş-çıkışları yaşanması” olarak tespit edildiğini, elektrik şebekesinden oluşan dalgalanmalardan elektriği temin eden davalının sorumluluğunun bulunduğunu açıklayıp sigortalıya ödenen 15.474,00 TL"nin rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, zararın meydana gelmesinde müvekkilinin sorumluluğunun bulunmaıdğını, zararın elektrik hattından kaynaklanmadığını, öyle olsa idi aynı hat üzerinde bulunan diğer iş yerlerinde de benzer olayların yaşanmasının gerekeceğini, ancak bu güne kadar bu tesislerde herhangi bir hasarın zarar ve ziyanın meydana gelmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 15.474,00 TL"nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı vekilince hukukçu bilirkişi seçimine
    yönelik itirazının hukukçu bilirkişi tarafından zararlandırıcı eylemin niteliği bakımından (elektrik) teknik açıklamalarda bulunmamış olmasına, faiz başlangıcı ve faiz türüne yönelik kararda bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, iş yeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Somut olayda, mahkemece 22/03/2016 tarihli celsede; bir sonraki celse sözlü yargılamaya geçileceği hususu belirtilmeden, taraflara bu yönde kanunun aradığı şekilde ihtaratlı bir bildirim yapılmadan dosyanın incelemeye alınmasına karar verilmiş, bir sonraki yargılamanın bitirildiği son celsede ise davalı vekilinin mazeret dilekçesinin reddine dair ara karar kurularak davanın kabulü yönünde karar verilmiştir.
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, ilk derece yargılamasını aşamalara ayırmıştır.
    Bunlar; 1) Davanın açılması ve dilekçeler aşaması, (madde 118,126-136) 2) Ön inceleme, (madde 137-142) 3) Tahkikat, (madde 143-293) 4) Sözlü Yargılama (madde 184-186) ve 5) Hükümdür (madde 294.) ilgili maddeler gereğince dilekçeler aşaması, ön inceleme aşaması ve tahkikat aşaması tamamlandıktan sonra Mahkeme, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla tarafları davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir (madde 186).
    O halde, 6100 sayılı HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadan, usulüne uygun sözlü yargılama yapılmadan davalıların savunma hakkını kısıtlayacak ve adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre;
    a-)Davalı vekili yargılamanın bitirildiği son celseye sağlık sorunları sebebi ile katılamayacağını, duruşmanın başka bir güne ertelenmesini bildirir dilekçe sunmuş, mahkemece; mazeret dilekçesi belgelendirilmediğinden mazeretin reddi ile davalı vekilinin yokluğundan yargılamaya devam edilerek karar verilmiştir.
    Davalı vekilinin duruşmaya katılamama sebebinin sağlık sorunları olduğu dikkate alındığında bu mazeretini dilekçe anında belgelendirmesinin mümkün olamayacağı da gözetilerek,
    öncelikle davalı vekiline mazeretini belgelendirmesi için süre verilmesi, buna göre hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    b-)Davacı vekili, davalıdan beslendiği ana elektrik şebekesinde sürekli voltaj iniş çıkışlarının yaşanması nedeni ile sigortalının fabrikasındaki ana giriş bağlantısındaki kompanzasyon panosunda yangın çıkması nedeni ile pano içindeki elemanların alev aldığını ve hasar oluştuğunu, elektriği temin eden davalının bu zarardan sorumlu olduğunu, bu olaydan önce de enerji akımının düzensizliğinden kaynaklı sürekli sigorta atma problemi yaşandığını ve maliyeti düşük boyutlarda elektik elemanlarında hasar meydana gelerek sık sık elektrik kesintisi yaşandığını, üretim tesisinde yaşanılan güç kalitesi problemleri nedeni ile enerji hattı üzerinde ölçüm yaptırıldığını, bu olaydan önce elktrolojik firmasına ölçüm yaptırıldığını, bu ölçümlerde de fabrikaya gelen elektrik enerjisinin düzensiz olduğunun tespit edildiğini belirterek bu ölçüm raporunu dosyaya sunmuştur.
    Davacı vekilince sunulan ölçüm raporunda; bir hafta yapılan detaylı elektriksel ölçümler değerlendirildiğinde günlük bazda trafodan çekilen yükün az olduğu, davacının sigortalısı şirketin henüz devreye girmediği dönemlerde akım ve gerilim harmonik değerlerinde yükselmeler olduğunu ancak bu süreçte fabrikanın çektiği akımın çok düşük olduğu, ölçüm sonuçlarından açıkça anlaşıldığı üzere gerilim harmoniklerindeki artışın fabrikanın yüklerinden değil şebekedeki (diğer kullanıcıların yüklerine bağlı olarak) bozulmalardan kaynaklandığını, gerilim harmonik değerlerinin yükske olduğu dönemlerde devreye girecek kompanzasyon kademelerinin zarar görmesinin muhtemel olduğunu, harmonik filtre reaktörlerinin aşırı ısınması ve kademeler üzerindeki sigortaların artmasının yüksek harmonik akımları altında çalışmalarından kaynaklandığı belirtildikten sonra öneriler başlığı altında; mevcut kompanzasyon sisteminde bulunan reaktif güç kontrol rölesinin harmonik koruma özelliliği kullanılarak gerilim harmoniklerinin yüksek olduğu durumlarda kademelerin devreden çıkmasının sağlanabileceği, bu yöntemin dezavantajları olarak koruma nedeni ile kademelerin devre dışı kaldığı dönemlerde kompanzasyon yapılamayacağından dolayı reaktif güç tüketimi artacağı ve ceza sınırları geçilebileceği, harmonik filtre reaktörlerinin değerleri değiştirilerek yaşanılan sorunların önüne geçilebileceği belirtilmiştir.
    Davacı tarafın beyanlarından ve davacı tarafça sunulan, elektrik elektronik mühendisi tarafından hazırlanan bu özel
    ölçüm raporunda bu olaydan önce de sigortalı iş yerinde elektrikten kaynaklanan sorunların yaşandığı anlaşılmaktadır. Sigortalı iş yeri tarafından alınan bu raporda sigortalı şirkete yaşanılan bu elektrik sorunlarının önüne geçilebilmesi amacı ile bir takım teknik önerilerde bulunulmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda zararın, davalı tarafından sağlanan elektrik enerjisinden kaynaklandığı belirtilmiş ise de sigortalı tarafından daha önce alınan özel ölçüm raporunda belirtilen önlemlerin/önerilerin sigortalı tarafından yerine getirilip getirilmediği, bu öneriler yerine getirilse idi zararın oluşmasına veya artmasına etkisinin olup olmayacağı araştırılmamış ve tartışılmamıştır.
    Buna göre mahkemece davacı tarafından sunulan özel ölçüm raporunda bildirilen önerilerin sigortalı tarafından yerine getirilip getirilmediği ve olaya etkisinin araştırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek gerekir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2, 2-a,b nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 03/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi