Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16622
Karar No: 2019/9060
Karar Tarihi: 08.10.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/16622 Esas 2019/9060 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı, işyerini kiraya vermiş ve kiracının suyu açık bırakması sonucu oluşan zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddedilmesini istemiştir. Mahkeme, alınan bilirkişi ve ekspertiz raporlarına dayanarak oluşan zararın binanın yapımı ya da bakımından kaynaklı bir sorun olmadığını, musluğun açık bırakılması sonucu yoğun su akması ve sızması nedeniyle oluştuğunu belirlemiştir. Bu nedenle, kat maliki olan davalının sorumlu tutulamayacağı kararına varılmıştır. Ancak, dava işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının davalıdan tazminat tahsili için yaptığı takiple ilgili itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacının sigortalısının maliki olduğu dairelerin bulunduğu ana taşınmazın, kat mülkiyeti kurulmuş bir taşınmaz olduğu, bu nedenle Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu kararı verilmiştir. Sonuç olarak, asıl ve birleşen dava yönünden HMK'nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- Borçlar Kanunu (BK) madde 58: Bir taşınmazın sahibi, onunla bağlantılı olarak mahalli örf ve âdet, yönetmelik ve sair mevzuatta öngörülen özen yükümlülüklerine aykırı davranması sonucu diğer kişilere verdiği zararları tazmin etmekle yükümlüdür.
-
17. Hukuk Dairesi         2016/16622 E.  ,  2019/9060 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin sigorta şirketi nezdinde işyeri sigortası poliçesi ile teminat altına alınan işyerinde 01.01.2013 tarihinde meydana gelen üst kattan su sızması olayı nedeni ile sigortalı işyerinde hasar oluştuğunu, zararın sigortalısına ödendiğinden ödenen tazminatın tahsili için işyeri sahibi olan davalı hakkında takip yaptıklarını, davalının takibe itiraz ettiğinden, bu itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davaya konu işyerini dava dışı ... kiraya verdiğini, kiracının elemanının suyu açık bırakması nedeni ile zararın oluştuğunu olayda kusuru olmadığını, belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; alınan bilirkişi raporu, ekspertiz raporu ve dosyada mevcut olay sonrası çekilen fotoğraflara göre meydana gelen zararın binanın yapımı ya da bakımından kaynaklı bir sıkıntıdan meydana gelmeyip musluğun açık bırakılması şeklinde yoğun su akması ve sızmasından kaynaklı bir olaydan meydana gelmiş olduğu sonucuna varıldığı, bu hali ile meydana gelen zarardan davalının bina maliki olarak BK"nın 58. maddesi gereğince bile sorumlu tutulamayacağı, oluşan zararın davalının kiracısının kusuru ile meydana geldiği, zarardan kiracının BK 41 gereği kusur sorumluluğu olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalıdan tahsili için yaptığı takiple ilgili itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı ..., bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
    634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 19. maddesinde, her kat malikinin ana gayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun"un Ek 1. maddesinde ise kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde çözümleneceği öngörülmüştür.
    Somut olaya bakıldığında; davacının sigortalısının maliki olduğu dairelerin bulunduğu ana taşınmazın, kat mülkiyeti kurulmuş bir taşınmaz olduğu; davacı ... şirketince sigortalanan işyerinde davacının maliki olduğu dairede kiracı olarak bulunan dava dışı ... elemanın suyu açık bırakması sonucu alt kattaki sigortalı işyerinde bulunan emtia, demirbaş ve dekorasyonda hasara sebep olduğu gerekçesiyle kat maliki olan davalı hakkında takip yapmış ve itirazın iptali davasında husumet yöneltmiştir. Bu durumda, ana taşınmazda kat mülkiyeti kurulmuş olması nedeniyle, davada Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu açıktır.
    Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Bu durumda mahkemece, davada Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu gözetilerek, asıl ve birleşen dava yönünden HMK"nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK"nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde işin esasının incelenerek hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile diğer temyiz itirazları incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya geri verilmesine, 08/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi