Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17057
Karar No: 2019/9061

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17057 Esas 2019/9061 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sigorta şirketinden hayat sigortası yaptıran müşterinin ölümü sonrası tazminat talebinin reddedilmesi sebebiyle açılan tazminat davası, Asliye Hukuk Mahkemesi'nde sonuçlanmıştır. Mahkeme, sigorta şirketlerinin kusursuz sorumluluk esaslarına göre hareket ettiğini ve poliçe yaptıran kişinin meydana gelebilecek herhangi bir kazada veya ani ölüm durumunda sigortanın sağladığı güven ilkesinden faydalanmak istediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı vekili, ölen sigortalının poliçe tanziminden önce hastalığını gizlediğini ve doğru beyan mükellefiyetinin ihlal edildiğini belirterek temyiz etmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, uyuşmazlığın ölen sigortalının hastalığı ile ölümü arasındaki illiyet bağı ve poliçenin geçerliliği gibi teknik bir konuyu gerektirdiğinden, Mahkemece bir sigorta hukuku uzmanından rapor alınması gerektiği, ancak eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle hükmü bozmuştur.
6100 sayılı HMK'nun 266/1. maddesi gereği, Mahkeme özel veya teknik bilgi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verebilir.
17. Hukuk Dairesi         2016/17057 E.  ,  2019/9061 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkillerinin murisi ... 18.11.2014 tarihinde vefat ettiğini, murisin ölmeden önce davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, davalı şirkete hayat sigortası yaptırıldığını, müvekkilinin murisinin ölmesi üzerine tazminat almak için davalı şirkete başvurduklarını ancak taleplerinin red edildiğini belirterek, şimdilik 4.540,73 TL"nin reeskont faizi bile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, ölen sigortalının poliçe tanziminden önce hastalığını gizlediğinden kusurlu olduğunu, ölüm nedeni ile belirtilen hastalık arasında illiyet bağı olduğundan tazminat ödeme yükümlülüklerinin ortadan kalktığını belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamından sigorta şirketlerinin kusursuz sorumluluk esaslarına göre hareket ettiği ve sigorta işleminin yaptıran kişinin meydana gelebilecek herhangi bir kaza ve ani ölüm durumunda sigortanın sağladığı güven
    ilkesinden faydalanmak istediği duygusu hareketi ile sigorta işlemlerini yaptırdığı gerekçesi baz alınarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tüketici kredisi nedeni ile hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    6100 sayılı HMK"nun 266/1. maddesinde "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir" düzenlemesi benimsenmiştir. Somut olayda uyuşmazlık ölen sigortalının ölüm nedeni ile önceden var olan hastalığı arasında uygun illilyet bağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece sigorta hukuku uzmanı Avukat bilirkişiden rapor alınmış olup, doğru beyan mükellefiyetinin ihlali sonucunu doğurup doğurmadığının araştırılması yönünde müteveffanın sigorta poliçesi yapılırken gizlediği belirtilen hastalığı ile ölüm nedeni arasında illiyet bağı olup olmadığı bunun sonucunda poliçesinin geçerli olup olmadığı hususunun müteveffanın hastane kayıtları ve ilgili belgelere göre uzman doktor bilirkişi (ATK) marifetiyle bu konuda araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 08.10.2019 günü oyirliğle karar verilmiştir.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi