17. Hukuk Dairesi 2017/575 E. , 2019/9087 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalı şirkete ZMM poliçesi ile sigortalı ... plakalı aracın 20/06/2011 tarihinde müvekkillerinin çocuğu ... çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, başvuru üzerine davalı tarafından 21/03/2014 tarihinde 10.037,80 TL ödeme yapıldığını, müvekkilerinin mağduriyetinin bu ödemenin çok üzerinde olduğunu, ölenin henüz 5 yaşında olup müvekkillerinin bu nedenle tarifsiz acı duyduklarını ve desteğinden mahrum kaldıklarını beyan ederek, belirsiz alacak davası kapsamında anne ... için 2.000,00 TL baba ... için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Trafik kazası sonucu ölen küçük çocuk ölmeseydi ana ve babaya bakması muhtemeldir. Çocuğun 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği ana ve babasına destek olacağı varsayılmalıdır. Ancak ileriki yaşlarda çocuğun büyüyerek evleneceği ve en az iki çocuğunun olacağı, gelirinin bir kısmını ana ve babasına da ayıracağı varsayılır.
Davacıların çocuğunun 20.06.2011 tarihinde meydana gelen kazada vefat etmesi nedeniyle mahrum kaldığı destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında
müteveffanın 20 yaşından itibaren gelir getirmeye başlayacağı varsayılarak tazminat belirlenmiştir. Oysa Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarına göre vefat eden çocuklar için destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken 18 yaşından itibaren gelir getirmeye başlayacağı varsayılarak hak sahibinin destek süresi boyunca tazminat hesaplanmaktadır.
Mahkemece; davacılar için belirlenecek tazminat tutarının, desteğin 18 yaşından itibaren gelir elde edeceği kabul edilerek tazminat hesabı yapılması gerekirken, bu kurala uyulmadan hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
2-Diğer yandan, Türk Medeni Kanunu"nun 185.madde hükmü gereğince, anne-baba birlikte çocukların bakımından sorumludur, aynı yasanın 327. maddesinde ise “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır” denilmektedir.
Her baba ve annenin çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi (anne ve babadan birinin ya da her ikisinin çalışıp çalışmadığına ilişkin ayrıksı durumlar da göz önüne alınarak) gerekmektedir.
Eldeki davada, hükme esas alınan bilirkişi raporunda anne ya da babadan birinin çalışıp çalışmadığı araştırılmaksızın, her ikisi yönünden %5"er oranında yetiştirme gideri indiriminin yapılmış olması da doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
Bu nedenlerle Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, hesap bilirkişisinden hesaplama yöntemine uygun ek rapor alınarak, denetime elverişli ve davacının itirazlarını karşılayacak şekilde tazminatların belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hatalı aktüer raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 08/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.