Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17847
Karar No: 2019/9307
Karar Tarihi: 14.10.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17847 Esas 2019/9307 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/17847 E.  ,  2019/9307 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm süresi içinde davacı ile davalı ... vekilince temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, 26.09.2006 tarihinde, müvekkili idaresindeki araca, davalıların sürücü, malik, işleten ve trafik sigortacısı bulundukları aracın çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.550,00 TL maddi (1.250 TL kazanç kaybı (... sigortadan tahsil edilenler düşüldükten sonra), 200,00 TL tedavi gideri, 100,00 TL bakıcı gideri), 20.000,00 TL manevi tazminatın kazanın meydana geldiği 26/09/2006 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, 22.946,00 TL tedavi gideri ödendiğini belirterek ve sair sebeplerle davanın reddini savunmuştur.
    Davalı işleten şirket vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 18.550,00 TL maddi tazminatın 07/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Sigorta AŞ hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın 07/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Sigorta AŞ hariç diğer davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, davalı ...Ş.’nin işleten sıfatının Dairemizin 27.01.2015 tarih ve 2013/13356 E-2015/1056 K sayılı ilamı ile kesinleşmesine, geçici işgöremezlik süresinin Adli Tıp Kurumu raporu ile 9 ay olarak belirlenmiş bulunmasına ve özellikle manevi tazminat talebi ile ilgili olarak hüküm kurulurken olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay nedeniyle duyulan acı ve elemin derecesi ve B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınmış bulunduğuna göre, davacı vekili ile davalı ...Ş. vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    2-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; geçici iş göremezlik süresince davacının bakımını üstlenen ev halkı için aylık 200,00 TL bakıcı ücreti verilmesinin uygun olacağı belirtilerek, davacının Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenen 9 aylık iyileşme süresi için 1.800,00 TL bakıcı gideri hesaplanmış ise de; bakıcı ücretinin hesaplanmasında kaza tarihindeki asgari ücretin brüt tutarının (tamamının) esas alınması gerektiği Dairemizin yerleşik uygulaması gereğidir.
    Bu durumda mahkemece, davacının bakıcı gideri talebi yönünden kaza tarihinde yürürlükte olan brüt asgari ücret tutarı (tamamı) üzerinden hesaplama yapılmak üzere konusunda uzman yeni bir bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre (davacı vekilinin talebi ile de bağlı kalınmak suretiyle) karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
    3-Davacı vekili dava dilekçesi ile maddi tazminat olarak kazanç kaybı, tedavi gideri ve bakıcı gideri talep etmiş, davacının kalıcı sakatlığının tespiti halinde ayrıca maddi ve manevi tazminat isteme haklarını saklı tutmuştur.
    Yargılama aşamasında alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 26.09.2012 tarihli raporu ile davacının % 8 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
    Hukukçu ... ve Prof. Dr. ... ’ndan oluşan heyetten 1 kök, 2 ek rapor alınmış, 13.03.2014 tarihli kök hesap raporu ile, davacının geçici işgöremezlik zararının 9x1.250,00 TL = 11.250,00 TL., 2.080,00 TL ambulans gideri, 16.131,97 TL tedavi gideri ve aylık 900,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 30.361,97 TL tazminat hakkı bulunduğu,
    sigorta şirketi tarafından 22.946,52 TL ödeme yapılması nedeniyle 7.415,45 TL tazminat alacağının bulunduğu tespit edilmiş, davacı vekilinin 21.05.2014 havale tarihli dilekçe ile geçici işgöremezlik için 11.250,00 TL., tedavi gideri için 21.505,52 TL., bakıcı gideri için 3.652,82 TL., bilirkişi raporunda tespit edilmeyen 3.750,00 TL geçici işgöremezlik zararı ve bu zararın hesap edilmeyen 1.538,44 TL faizi olmak üzere toplam 41.696,78 TL. tazminattan sigorta şirketi tarafından ödenen 21.505,52 TL.nin mahsubu ile 20.191,26 TL.den de dava dilekçesi ile talep edilen 1.550,00 TL daha düşülerek 18.641,26 TL olarak maddi tazminat talebini ıslah ettiği, yine ATK raporuna göre müvekkilinin % 8 oranında maluliyetinin tespit edildiğini belirterek, aylık 1.250,00 TL. den 99.102,92 TL sürekli işgöremezlik tazminatı alacağının bulunduğunu, sigorta şirketi tarafından ödenen 57.500,00 TL. nin mahsubu ile bakiye 41.602,92 TL ve 22.188,19 TL + 31.207,46 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 94.998,57 TL.nin de davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile sürekli işgöremezlik tazminatı talep edilmemiş, haklarının saklı tutulduğu belirtilmiş, yargılama aşamasında maluliyet oranının belirlenmesi üzerine harcı da yatırılmak suretiyle, ıslah dilekçesi ile birlikte sürekli işgöremezlik tazminatı isteminde bulunulmuştur. Mahkeme, ıslah dilekçesi ile talep edilen sürekli işgöremezlik tazminatının da hesaplandığı hesap bilirkişisi raporunu esas alarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    HMK."nun 176.(HUMK 83.) ve devam maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkanı sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Bu hale göre yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Islahta dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Mahkemece, dava dilekçesi ile talep edilmeyen, sürekli işgöremezlik tazminatı isteminin tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilerek görülmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    4-Davacı vekili, 29.09.2011 tarihli dilekçe ile davalı ... şirketine karşı açtıkları davadan feragat ettiklerini bildirmiş, yine aynı tarihli duruşmada feragat dilekçelerini tekrar ettiklerini ve sadece davalı ... aleyhine açtıkları tazminat davasından vazgeçtiklerini, diğer davalılar yönünden davaya devam ettiklerini beyan etmiştir.
    Davacı taraf tam teselsülde olduğu gibi, zararının tümünün tazminini müteselsil borçluların hepsinden isteyebileceği gibi, birisinden de isteyebilir. Davaya konu kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 145. maddesi hükmüne göre, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması yahut da böyle bir feragatin durumdan kesin olarak anlaşılması lazımdır. Yine, Borçlar Kanunu"nun 147. maddesi hükmüne göre, rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her birinin ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olacağı ve alacaklının diğerleri zararına, müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği takdirde bu fiilin neticelerini şahsen tahammül edeceği açıktır.
    Somut olayda; davacı vekili tarafından, zarardan müteselsilen sorumlu olan araç maliki/sürücüsü ve araç sigortacısına karşı dava açılmış; dava devam ederken davacı vekili tarafından davalı ... yönünden davadan feragat edilmiştir. Davalı ... şirketinin 27.04.2007 tarihinde 16.435,00 TL ve 31.10.2007 tarihinde 5.070,52 TL olarak toplam 21.505,52 TL belgeli tedavi giderleri için davacı tarafa ödeme yaptığı anlaşılmaktadır.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler de dikkate alınmak suretiyle, davacı vekili tarafından verilen 29.09.2011 tarihli dilekçede belirttiği sigorta şirketi hakkındaki davadan feragatin, diğer davalıya etkisi ve sirayet edip etmeyeceğinin değerlendirilmesi; değerlendirme yapılırken, davalı ... tarafından düzenlenen trafik sigortası poliçesindeki teminat limiti ile yapılan ödemeler gözetilerek davalının hukuki durumunun takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    Mahkemece yapılması gereken iş, dava dilekçesinde talep edilmeyen sürekli işgöremezlik tazminat istemine ilişkin
    davanın tefrik edilerek, ayrı bir esasa kaydedilmesi, eldeki davada talep edilen geçici işgöremezlik zararı, tedavi gideri ve bakıcı ücreti yönünden davacının taleplerinin açıklattırılarak netleştirilmesi, hakkındaki davadan feragat edilen sigorta şirketi tarafından davacıya yapılan ödemelere ilişkin ayrıntılı ve açıklamalı bilgi verilmesinin ve onaylı poliçe suretinin gönderilmesinin istenmesi, (davacıya sigorta şirketi tarafından 57.500,00 TL ana para, 12.851,25 TL faiz ve 4.825,50 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 75.203,75 TL.nin 07.09.2011 tarihinde ödendiği ve yine az yukarıda yazılı tedavi giderine ilişkin ödemelerin yapıldığı anlaşılmakla, ödemelerin hangi kalemler ve hangi miktarlar yönünden yapıldığına dair), sonrasında konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden, hakkındaki davadan feragat edilen davalı ... şirketinin bu taleplere ilişkin ödemeleri (ödeme tarihleri ve dava tarihi de dikkate alınarak) ve az yukarıda yazılı açıklamalar da gözetilmek suretiyle düzenlenecek bilirkişi raporuna göre karar vermekten ibarettir.
    5-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davacı ve davalı ...Ş. vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı ...Ş. vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı davalı ...Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ...Ş."ye geri verilmesine, 14/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi