Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12670
Karar No: 2019/5190
Karar Tarihi: 29.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/12670 Esas 2019/5190 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı trafik sigortacısı, kazada ölen davacıların oğlu için tazminat ödemiş ancak davacılar daha yüksek bir tazminat talep etmiştir. Sigorta Hakem Heyeti, kısmen haklı buldukları davacılara bir miktar tazminat ödenmesi kararını çıkarmıştır. Ancak davacılar, bu karara itiraz etmiş ve Sigorta İtiraz Hakem Heyeti itirazlarını reddetmiştir. Dava, trafik kazası sonucu ölen kişinin destekten yoksun kalma tazminatı isteği ile ilgilidir. Destekten yoksun kalan kişinin sağladığı yardım miktarı doğru belirlenmeli ve gerektiğinde yargıç takdir hakkını kullanarak belirlemelidir. Mahkeme, bilirkişiler tarafından yapılan destek hesaplamasının hatalı olduğuna karar vermiştir. Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre belirlenen destek paylarına göre tazminat miktarının belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 92. maddesi ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 148. maddesi kararda geçen kanun maddeleridir.
17. Hukuk Dairesi         2016/12670 E.  ,  2019/5190 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen 26.01.2016 tarih ve 2016/2255 sayılı karara karşı, davacılar vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 10.05.2016 tarih ve 2016/1021 sayılı itirazın reddine dair kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu motorsikleti sevk ve idare eden davacıların oğlu ...."in karıştığı kazada öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını, davalıya yapılan başvuru üzerine 39.150,00 TL. tazminat ödenmişse de bu bedelin gerçek zararın altında olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar için 25.000,00"er TL. maddi tazminatın kısmi ödeme tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı Seyfullah için 6.063,27 TL. tazminatın 05.10.2015 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; iki ayrı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerle zararı karşılanan ve karşılanmamış zararı kalmayan davacı ..."nın talebinin reddine karar verilmiş; bu karara, davacılar vekili İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etmiştir. Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından, Uyuşmazlık Hakem Heyeti"nin hükme esas aldığı hesap ek raporunun olaya ve Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu gerekçesiyle, davacılar vekilinin Hakem Heyeti kararına karşı yaptığı itirazın reddine karar verilmiş; karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu (ya da ileride sağlaması muhtemel olan) yardımın miktarı doğru biçimde belirlenmelidir. Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda, öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını belirleyebilecektir. Bu belirlemede, destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin, baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir.
    Davacıların desteği olan Mehmet Akif, kaza tarihinde 26 yaşında olup bekar ve çocuksuz ölmüştür. Sigorta Tahkim Komisyonu"nun hükme esas aldığı 30.12.2015 tarihli raporda bilirkişi tarafından, ölenin yaşı da dikkate alınarak muhtemel evlilik tarihi belirlenmiş ve evliliğinden belli süre sonra ilk ve daha sonra da ikinci çocuğunun olacağı doğru biçimde kabul edilerek davacılara kademeli destek payı ayrılmıştır. Ne var ki anılan raporda; desteğin, ilk çocuğunun olmasından sonra davacılara % 8,5"ar; ikinci çocuğunun olmasından sonra % 7"şer ve davacı baba destekten çıktıktan sonra davacı annenin tek başına destek alacağı 4 yıllık sürede ise davacı anneye % 7,5 pay ayıracağı kabulüyle hesap yapıldığı görülmektedir.
    Dairemiz"in yerleşik uygulamalarıyla; çalışma ve gelir elde etme durumunda olan bekar çocuk yaşasa idi ileriki yıllarda evleneceği; evlenmesi ile birlikte pay esasına göre 2 pay kendine, 2 pay eşine, birer pay ana ve babaya; evlenmesinden belli bir süre sonra ilk çocuğu ve yine bir süre sonra ikinci çocuğunun olacağı; çocukların olacağı süreler içinde kendine 2 pay, eşine 2 pay, çocuklara birer pay, ana ve babaya da birer pay ayıracağı; ana babadan birinin destekten çıkması halinde, çıkanın payının diğer ebeveynin alacağı paya ekleneceği kabul edilmektedir. Esas alınan bilirkişi raporu, davacıların destek paylarının belirlenmesi bakımından hatalıdır.

    Bu durumda Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından; Dairemiz"in yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınmak suretiyle, davacıların talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi hususunda, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre (davacılar lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) karar verilmesi gerekirken, destek paylarının hatalı saptandığı rapordaki hesaplamanın kabulü doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 29/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi