17. Hukuk Dairesi 2016/2688 E. , 2019/5198 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıya ait olup davalı tarafından sigortalanan işyerinde çıkan yangın sonucu hasar oluştuğunu, davalıya başvuru yapıldığı halde hasarın teminat dışı olduğu gerekçesiyle ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL. tazminatın yangın tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 04.08.2010 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 140.828,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davaya konu edilen hasarın oluşum biçimi itibariyle YSGŞ A.4.2 ve A.4.4 maddesi gereği teminat dışı olduğunu, eksik sigorta bulunduğunun zarar hesabında dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davaya konu hasarın oluşmasına yol açan yangının oluş biçimine göre zararın teminat dışı olduğu, davacının yangını önlemede yeterli dikkat ve özeni göstermediği, yangın sonucu oluşan hasardan davalı sigortacının sorumlu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen hükmün, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine, 11. Hukuk Dairesi"nin 07.11.2013 tarih, 2012/2933 Esas ve 2013/19862 Karar sayılı ilamı ile; "poliçede dain ve mürtehin kaydı bulunan dava dışı ....
A.Ş"nin tazminatın davacıya ödenmesi konusunda muvafakati olup olmadığının araştırılması; muvafakat bulunmadığı durumda davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm tesisinin doğru olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davının kısmen kabulü ile 76.278,19 TL. maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 23.01.2009"dan işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; mahkemece verilen ilk hükmün (davanın reddine dair) her iki tarafça da temyiz edildiği, temyiz incelemesinde mahkeme kararının usulden bozulduğu ve taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının karara bağlanmadığı dikkate alındığında, davalı taraf lehine oluşmuş bir usuli kazanılmış hak bulunmadığından, bozmadan sonraki yargılama sonunda yazılı biçimde hüküm tesis edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemesine; 09.03.2010- 10.03.2010 tarihli bilirkişi raporları ile 12.10.2010 tarihli uzman bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen birbiriyle uyumlu raporlarla, davaya konu hasarın poliçe teminatı kapsamında kalan alevli yangın olduğu teknik verilerle desteklenmiş biçimde tespit edildiğinden, zararın teminat kapsamında olduğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına; mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 09.03.2010- 10.03.2010 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, davacının ya da çalışanlarının kusurlu sayılmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı, davacının yangının önlenmesi için gerekli hertürlü tedbiri aldığı gerekçeli biçimde saptandığından, davacı yönünden müterafik kusur teşkil edecek bir durumun da bulunmamasına; davaya konu olaydan hemen sonra görevlendirilen eksper tarafından, davacının mali kayıtları da incelenmek suretiyle işyerinde fiilen mevcut olan makine ve emteanın miktarının yerinde sayım yapılarak belirlendiği, tespit edilen makine ve emteanın hesap edilen değerlerinin ayrı ayrı poliçedeki sigorta değerini aştığı anlaşıldığından, somut olayda eksik sigorta hükümlerine göre hesaplama yapılmasının yerinde görülmesine; eksper tarafından yürütülen çalışmanın
tamamlanması ile zararın oluş biçiminin ve miktarının saptanabildiği gözetildiğinde, Yangın Sigortası Genel Şartları"nın B.8.1. maddesine uygun biçimde davalının temerrüt tarihinin saptanmış olmasına göre; davacı vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 16,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 3.907,56 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 29/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.