17. Hukuk Dairesi 2016/10782 E. , 2019/5242 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki bedensel zarar nedeniyle açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili; davalılardan .... Otobüsçülük şirketinin maliki olduğu, davalı ... nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı ve diğer davalı ...’nun sevk ve idaresindeki otobüsün, yaya olarak karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkili Serkan’a çarpması sonucu 13/12/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını ve malul kaldığını beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak hesaplanacak maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dava dosyasında; maddi tazminat konusu yapılan dava konusu kazada yaralanması, uzun süre tedavi görmesi, sağ göz görme fonksiyonunu yitirmesi, maluliyeti nedeniyle Serkan’ın eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalması
ve halen tedavisinin sürmesi nedeniyle manevi zararının olduğunu belirterek, ... için 150.000,00 TL, ... için 25.000,00 TL ve ... için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ... Otobüsçülük Şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı .... vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Ltd. Şti. vekili; kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, ceza yargılamasının bekletici mesele yapılmasını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ... tarafından açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 104.403,27 TL maddi tazminatın kaza tarihi 13/12/2011"den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı ... şirketinin faizin dava tarihinden itibaren işleyecek kısmı ile sınırlı olmak üzere sorumlu tutulmasına, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, davacılar tarafından açılan ve birleşen manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; davacı ... için 7.500,00 TL, davacı ... için 3.500,00 TL, davacı ... için 3.500,00 TL olmak üzere toplam 14.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 13/12/2011"den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... Otobüscülük şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen karar davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacılar vekili, dava konusu kazada yaralanan ve olay tarihinde ... Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümü öğrencisi olan davacı...."ın kaza nedeniyle okuluna devam edemediğini,2015 yılında kaydını sildirmek zorunda kalması nedeniyle davacının elde edeceği gelirin asgari ücretin üzerinde olacağını ileri sürerek,Gıda Mühendisleri Odasından gelen emsal ücrete göre yapılan hesaplama üzerinden karar verilmesi talep edilmiştir.
Davacının, öğrencilik durumu konusunda ..... Üniversitesi’nden gönderilen yazıda, davacı ...’ın, 01.09.2008 tarihinde Gıda Mühendisliği İngilizce Hazırlık sınıfına kaydını yaptırdığı, 2011-2012 öğretim yılı I. ve II. Yarıyılında kayıtlı öğrenci olduğu, 06.02.2015 tarihinde 1. sınıf öğrencisiyken kendi isteğiyle ilişiğini kestiği bildirilmiş, davacı vekili tarafından da müvekkilinin sırf bu kaza sonucu oluşan maluliyeti nedeniyle eğitim hayatına devam edemediği bildirilmiştir.
12/01/2016 tarihli bilirkişi raporunda geçici ve sürekli iş göremezlik zararı seçenekli olarak; asgari ücret üzerinden ve Gıda Mühendisleri Odasından bildirilen 3.000,00 TL (asgari ücretin 2,99,83 katı) gelir üzerinden ayrı ayrı hesaplama yapılmıştır. Mahkemece asgari ücret üzerinden hesap edilen zarar hükme esas alınmış ise de mahkemenin davacı vekilinin söz konusu talepleri yönünden yaptığı araştırma yetersizdir.
Bu durumda mahkemece; öncelikle, kaza sırasında Gıda Mühendisliği öğrencisi olan davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti nedeniyle mi eğitimine devam etmediği ya da maluliyetinin eğitimini yarıda kesmesine etkisinin ne oranda olduğu,maluliyeti nedeniyle eğitimine devam etmesinde tıbben bir engel olup olmadığı hususları araştırılarak, kaza nedeniyle oluşan maluliyeti nedeniyle eğitimine devam edemediğinin anlaşılması halinde davacının öğrenimini sürdürdüğü Gıda Mühendisliği bölümünden mezun olacağı muhtemel tarihin ilgili öğrenim kurumlarından sorularak, mezun olduğunda mesleğine göre elde edebileceği gelirin saptanması için ilgili yerlerden emsal gelir araştırması yapılması, ilgili meslek odaları ve meslek kuruluşlarından mezuniyetinden itibaren ne kadar sürede iş bulabileceği, emsal gelirinin ne kadar olacağı gibi hususların sorulması; bu araştırma ve tespitlerden sonra, davacı ..."ın Üniversite"den mezun olacağı tarih ve sonrasındaki iş bulma süresinin sonuna kadar geçecek süre için gelirinin net asgari ücret olarak ve çalışmaya başlamasından sonraki dönem yönünden ise tespit edilen gelirine göre tazminat hesabının yapılması için, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak, oluşacak sonuca göre davacı tarafın ıslah dilekçesiyle kendini bağladığı da dikkate alınarak bu miktarı aşmamak üzere karar verilmesi, aksi takdirde asgari ücret üzerinden gelir elde ettiği kabul
edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
2-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi(TBK 56. mad) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve davacının maluliyet oranı ve davacının eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalması da dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminat miktarının az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 29/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.