Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1434
Karar No: 2020/6908
Karar Tarihi: 11.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1434 Esas 2020/6908 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı idare vekili, davalı borçlu ...’ın vergi borcunun bulunduğu halde taşınmazını muvazaalı bir işlemle davalı ...'e sattığını belirterek satışın vergi borcu tutarı ile sınırlı olmak üzere hükümsüzlüğüne ve cebri icra yapabilme olanağı tanınmasını talep etmiştir. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar vermiş ancak bu kararın dosya kapsamına uygun düşmediği belirtilmiştir. Davalı borçlu ...’ın tamamen kullanmakta olduğu taşınmazın 290,00 TL bedelle satılması ve 1.983,00 TL rayiç bedelinin belirlenmesi nedeniyle taşınmazın tapudaki devir bedeli ile gerçek değeri arasında mislini aşan bedel farkı olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca, dava konusu taşınmazı satın alan davalı ...'in davalı borçlunun yakın bir akrabası olması nedeniyle satışın muvazaa niteliği taşıması olasıdır. Bu doğrultuda, davanın kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda, 6183 sayılı Yasanın 24, 28/2 ve 30. maddeleri de açıklandı.
17. Hukuk Dairesi         2020/1434 E.  ,  2020/6908 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    ..

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı borçlu ..."in davacı idareye 25.671,70 TL vadesi geçmiş vergi borcu bulunduğu halde adına kayıtlı ...,... köyü mevkiinde bulunan 745 parsel numaralı taşınmazını vefat eden kardeşi ..., ... "in eşi diğer davalı ..."e 01/07/2011 tarihinde satmış olduğunun tespit edildiğini, söz konusu satış işleminin muvazaalı bir işlem olduğunu belirterek taşınmazla ilgili davalı ..."e satış işleminin vergi borcu tutarı olan 20.748,57 TL ile sınırlı olmak üzere hükümsüzlüğüne ve dava konusu taşınmaz üzerinde 6183 sayılı Yasa hükümlerince cebri icra yapabilme olanağının tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ..., haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
    Davalı borçlu ... ise davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir.
    Bu tür davaların görülebilmesi içinde borçlu hakkında 6183 sayılı Yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. ../...
    Öte yandan 6183 sayılı Yasa’nın 28/2 maddesine göre kendi verdiği malın akdin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir. Yine aynı Yasanın 30. maddesine göre de kamu alacaklarının bir kısmını veya tamamının tahsiline olanak bırakmamak amacı ile borçlu tarafından bir taraflı tasarruflar ile borçlunun maksadını bilen veya bilmesi gereken kimseler ile yaptığı tasarrufların tarihleri ne olursa olsun geçersiz olacağı hüküm altına alınmıştır.
    Somut olayda; davalı ...’in samimi beyanları, her ne kadar davalılar arasında yakın akrabalık bulunuyor ise de dava konusu taşınmaz üzerindeki evin tamamının davalı ... tarafından kullanılması ve yine onun tarafından yapılması, satışın gerçek bir satış olduğunu dolayısıyla yapılan tasarrufta muvazaa bulunmadığı yönünde mahkemece olumlu vicdani kanaat oluştuğundan bahisle davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Dava konusu taşınmaz 01/07/2011 tarihinde 290,00 TL bedelle tapuda satılmış; bilirkişi tarafından taşınmaz için 1.983,00 TL rayiç bedel belirlenmiştir. Bu haliyle taşınmazın tapudaki devir bedeli ile gerçek değeri arasında mislini aşan bedel farkı olduğu anlaşıldığından mahkemenin gerekçesine katılma imkânı bulunmamaktadır. Bununla birlikte, davalı borçlu ... ’ın, diğer davalı ...’in vefat eden eşinin kardeşi olması nedeniyle davalılar arasındaki akrabalık ilişkisi göz önüne alındığında davalı 3. kişinin davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden olması bununda aksinin ispat edilememesi nedeniyle mahkemece bu yönden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi