Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1083
Karar No: 2020/7054
Karar Tarihi: 16.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1083 Esas 2020/7054 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/1083 E.  ,  2020/7054 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17.

    Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın kabulüne ilişkin hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; HMK"nın 353/1-b,2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmek üzere hükmün kaldırılmasına ve davanın reddine ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili; müvekkili bankadan davalının kullanmış olduğu ve ödemediği 17.10.2012 tarihli ihtiyaç kredisinin ödenmesi amacıyla Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2014/8423 sayılı dosyası ile takibe başlandığını, borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3. kişilerde hak ve alacaklarına rastlanmadığını, haciz tutanağının İİK"nun 105. maddesi gereğince geçici aciz belgesi niteliğinde olduğunu, davalı borçlu hakkında icra takibine başlanmadan önce mal kaçırmak amacıyla alacaklısı ... olan Adana 11. İcra Müdürlüğünün 2014/655 sayılı dosyası ile icra takibinin açıldığını ve borçlunun Adana Borsa Anadolu Lisesinde öğretmen olarak çalıştığından Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden almakta olduğu maaşının üzerine 1. sırada haciz işlemi uygulandığını, takip dosyası incelendiğinde alacaklı ve borçlunun iş arkadaşı olduklarının anlaşıldığını belirterek müvekkili bankadan mal kaçırmak amacıyla davalıların kendi aralarında danışıklı olarak yapmış oldukları Adana 11. İcra Müdürlüğünün 2014/655 sayılı takibinin ve bu takipten borçlu davalı ..."ın maaşı üzerine konulan 1. sıradaki haciz işlemine ilişkin tasarruflarının İİK"nun 277. ve devamı maddeleri gereğince
    iptali ile müvekkili banka alacağı nedeniyle dava konusu takip ve maaş haczi üzerinde cebri icra yapabilme yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ...; aynı okulda bulunan ... isimli öğretmen arkadaşından borç aldığını, aldığı borç parayı kardeşine verdiğini, kardeşinin işlerinin kötü gitmesi sonucu bu borcu da ..."a ödeyemediğini, karşılığında takibe konu bonoyu verdiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davalı borçlu ile davalı 3. kişinin aynı yerde öğretmen olması nedeniyle davalı 3. kişinin borçlunun ekonomik durumunu ve zarar verme kastını bilmesi veya bilebilecek durumda olması nazara alınarak, açılan davanın kabulü ile Adana 11. İcra Müdürlüğü"nün 2014/655 sayılı dosyasında alacaklısı ... tarafından borçlu ... hakkında yapılan takibin muvazaalı olması sebebiyle borçlu ..."ın maaş haczinden dolayı davalı ..."ın alacaklı olduğu, Adana 11. İcra Müdürlüğü"nün 2014/655 sayılı dosyasına isabet eden maaş haczinden dolayı Adana 11. İcra Müdürlüğü"nün 2014/8603 sayılı dosyası ve Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2014/8423 sayılı dosyasındaki takibe konu asıl alacak ve tüm ferilerini karşılayacak miktarla sınırlı olmak üzere alacaklıya cebri icra yetkisinin verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Adana 2. Asliye Hukuk mahkemesinin 13/02/2017 tarih 2015/1167-2017/97 sayılı kararının, HMK"nın 353/1-b,2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip
    konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince; davalıların arkadaş olmalarının İİK"nun 280/1. maddesi kapsamında borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla hareket ettiğinin kabulü için yeterli olmadığı, muvazaalı olduğu iddia edilen alacağın, miktarı ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, bu miktarda bir paranın borç verilmesinde hayatın olağan akışına aykırı bir durumun bulunmadığı, dosya kapsamına göre davalı borçlunun alacaklıları ızrar kastıyla hareket ettiğini bildiği veya bilmesini gerektiren açık hallerin bulunduğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak; davanın reddine karar verilmişse de; varılan sonuç dosya kapsamına ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
    Davacı; davalı borçlu hakkında icra takibine başlanmadan önce mal kaçırmak amacıyla alacaklısı ... olan Adana 11. İcra Müdürlüğünün 2014/655 sayılı dosyası ile icra takibinin açıldığını ve borçlunun Adana Borsa Anadolu Lisesinde öğretmen olarak çalıştığından Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden almakta olduğu maaşının üzerine 1. sırada haciz işlemi uyguladığını, takip dosyası incelendiğinde alacaklı ve borçlunun iş arkadaşı olduklarının anlaşıldığını belirterek bankadan mal kaçırmak amacıyla davalıların kendi aralarında danışıklı olarak yapmış
    oldukları Adana 11. İcra Müdürlüğünün 2014/655 sayılı takibinin ve bu takipten borçlu davalı ..."ın maaşı üzerine konulan 1. sıradaki haciz işlemine ilişkin tasarruflarının İİK"nun 277. ve devamı maddeleri gereğince iptalini talep etmiştir.
    Muvazaalı olduğu iddia edilen dava konusu icra takip dosyasının dayanağını oluşturan senedin 01/04/2013 düzenleme ve 13/12/2013 vade tarihli 52.400,00 TL bedelli bono olduğu ve bedelinin nakden gösterildiği, 09/01/2014 tarihinde icra takibinin başlatıldığı ve 11/02/2014 tarihinde davalı borçlunun maaşına haciz konulduğu, bu haciz işlemi dışında başka bir işlem yapılmadığı anlaşılmaktadır. Tanık beyanlarına göre; senet konusu 52.400,00 TL’nin elden borç olarak verildiği ifade edilmektedir. Bu miktardaki paranın banka hareketi olmadan elden verilmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, ayrıca davalı borçlu ... ile davalı 3.kişi ... aynı okulda öğretmenlik yapmakta olup, dosyadaki maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında İİK 280/1. madde hükmü gereği davalı 3.kişi ..."ın davalı borçlu ..."ın içinde bulunduğu malî durumu ve zarar verme kastını bilebileceği anlaşıldığından; davanın kabulü ile dava konusu Adana 11. İcra Müdürlüğünün 2014/655 sayılı icra takibinin iptali ile davacının alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi