17. Hukuk Dairesi 2019/4518 E. , 2020/7558 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
...,...
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkındaki Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti"nin 07/09/2017 tarih, 2017/İHK-3118 sayılı kararının davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Başvuranlar (Davacılar) vekili, davalı ... nezdinde trafik sigortalı bulunan ... plaka sayılı araç sürücüsü olan ..."in tam kusuru neticesinde, 13/07/2016 tarihinde yapmış olduğu tek taraflı trafik kazası sonucunda hayatını kaybettiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davacı eş ... için 41.000,00-TL, davacı baba ... için 1.000,00-TL, davacı anne ... için 1.000,00-TL ve davacı küçük çocuklar ...,... için de ayrı ayrı 1.000,00-TL olmak üzere toplam 45.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun reddine karar verilmiş, davacılar vekili tarafından karara karşı İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz edilmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince itiraz üzerine, davacılar vekilinin itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, taleple bağlılık ilkesi gereğince fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ../...
kaydıyla, ... için 41.000,00-TL, diğer davacıların her biri için ayrı ayrı 1.000,00-TL olmak kaydıyla toplam 45.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının 10/02/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ...
şirketinden tahsiline karar verilmiş; hakem kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 19.06.2020 tarih, 2019/4-2019/1 sayılı kararı ile 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesi ile kurulan sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyetinin bölge adliye mahkemelerinin faaliyete başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra itiraz üzerine verilen kararlarının temyiz kanun yoluna tabi olduğu kararlaştırıldığından, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi"nin 20.06.2019 tarih, 2017/2071 E.-2019/1266 K. sayılı kararının kaldırılarak davalı vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesi gerekmiştir.
2-5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 30/12. maddesi gereği, sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00-TL"yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece (somut olayda tahkim komisyonunca) bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/03-1990/04 İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteğinin miktar nedeniyle reddine karar verilebilir. Görülmekte olan davada, davacılar ihtiyari dava arkadaşı durumunda bulunduğundan, 40.000,00TL"lik kesinlik sınırı her bir davacı yönünden ayrı ayrı gözetilmelidir. Ayrıca, HMK"nun 341/3 madde hükmüne göre alacağın belli bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, aynı maddenin 1.fıkrasında belirtilen kesinlik sınırının alacağın tamamına göre belirleneceği açıktır. Görülmekte olan dava, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılmış ve yargılama sırasında her bir davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı miktarları ayrı ayrı belirlenmiş olduğu halde; davacılar vekilince sunulan 05/09/2017 günlü dilekçede, fazlaya ilişkin haklar ve yeni dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla bedel arttırımına gidilmeyeceği açıklanarak dava dilekçesindeki talepler doğrultusunda karar verilmesi istenilmiştir. Bu durumda, yargılama sırasında belirlenen ve her bir davacının talep
edebileceği alacak miktarları ile hüküm altına alınan miktarlar gözetildiğinde, başvuranlar ... ve ... yönünden verilen kararlar temyiz yasa yoluna başvuran davalı bakımından kesin olup yasa yolu kapalı bulunduğundan, davacı baba ..., davacı çocuk ..."e yönelik temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
3-Başvuru sahibi, ..., ... ve ../...
... yönünden verilen karara yönelik temyiz incelemesinde;
Dosya arasında bulunan kayıt ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, itirazları, itirazların kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasında davalı ... nezdinde başlangıç tarihi 03/08/2015, bitiş tarihi ise; 03/08/2016 olan ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı olan ... plaka sayılı aracın sürücüsü-işleteni bulunan ..."in tam kusuru neticesinde 13/07/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık bu durumda destekten yoksun kalan eşin, annenin ve çocuğun, üçüncü kişi konumunda olup olmadığı ve desteğin kusurunun kendisine yansıtılıp yansıtılamayacağı, sonucu itibariyle de davacı eşin, davacı annenin ve davacı çocuğun destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakları bulunup bulunmadığına ilişkindir.
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları; yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağından, poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı tüm taraflarca bilinmektedir. Genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepler bakımından sigortacının sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe kapsamında ve sigorta limitleri dahilinde üçüncü kişilerin uğradıkları zararları tazmin etmekte sınırlıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. maddesi Trafik Sigortası Genel Şartları A.1 ve A.3 maddesi, A.5 maddesinin (ç) bendi ve yine A.6 maddesinin (c) ve (d) bentleri birlikte değerlendirildiğinde; bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen ölüm olayına bağlı olarak destekten yoksun kalma halinde, destekten yoksun kalınan zararın ZMM sorumluluk kapsamında olması için ölenin üçüncü kişi olması gerekmektedir.
Somut olayda; davacıların desteği sürücü ..."in sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı araç ile 13/07/2016 tarihinde yapmış olduğu tek taraflı trafik kazasında öldüğü, trafik kazası tespit tutanağı ve davacı tarafın kabulünde olduğu üzere, kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı ... şirketinin sorumluluğu 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre düzenlenen ve başlangıç tarihi 01/08/2015 olan poliçe şartlarına göre belirlenecektir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesine ve A.5 maddesinin (ç) bendine göre; ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla meydana gelen destek zararları, destekten yoksun kalma teminatı kapsamındadır. Sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında, mutlaka ölen kişinin üçüncü kişi olması gerekir. Ölen ... araç sürücüsü ve aynı zamanda araç işleteni konumunda bulunduğundan üçüncü kişi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Bundan ayrı yine Genel Şartların A.6 maddesi (d) bendinde; destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat dışı tutulduğundan; tam kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü ..."in kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin sigorta teminatı kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında sayılmadığına göre; davacı eşi ..., davacı anne ... ve davacı çocuk ..."in destek tazminatı talep etme hakları bulunmadığından ..., , ..."in başvurularının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi"nin 20.06.2019 tarih, 2017/2071 E.-2019/1266 K. sayılı ilamının KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile itiraz hakem heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 24/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.