17. Hukuk Dairesi 2019/5205 E. , 2020/7562 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan istinaf incelemesi sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusunda, 27.05.2016 tarihinde davalı ... şirketi tarafından ZMMS Poliçesi ile sigortalanan ... plâkalı aracın karıştığı kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ve en az %99 oranında malûl kalmış olup ömür boyu bir başkasının bakımına muhtaç hale geldiğini, davalı ... şirketine yapılan başvurudan sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000,00 TL sürekli maluliyet tazminatı ile 20.000,000 TL sürekli bakıcı gideri tazminatının davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 12.03.2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile 310.000,00 TL sürekli maluliyet tazminatı ve 50.000,00 TL sürekli bakıcı gideri olmak üzere talebini 360.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, kaza tarihi itibarıyla poliçe limitinin 310.000,00 TL olduğunu, bakıcı gideri tazminatının poliçe kapsamında bulunmadığını, bu tazminattan SGK"nın sorumlu olduğunu, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları gereğince maluliyet raporu alınması ve tazminat hesabı yapılması gerektiğini, davacının müterafik kusurunun dikkate alınmasının gerektiğini belirterek talebin reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacının talebinin kabulüne, 360.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı
vekili tarafından yapılan itiraz üzerine; İtiraz Hakem Heyetince yeniden temin edilen 18.06.2018 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davalı vekilinin itirazının, Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın poliçe limiti de gözönünde bulundurulduğunda netice itibarıyla doğru olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilince, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 26/06/2018 tarih ve 2018/İ.4109-2018/İHK-5271 sayılı kararına karşı yapılan istinaf talebinin kısmen kabulüne Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 26/06/2018 tarih ve 2018/İ.4109-2018/İHK-5271 sayılı kararının kaldırılmasına, davacı tarafından açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, 310.000,00 TL tazminatın 09/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 19.06.2020 tarih, 2019/4-2019/1 sayılı kararı ile 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesi ile kurulan sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyetinin Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra itiraz üzerine verilen kararlarının temyiz kanun yoluna tabi olduğu kararlaştırıldığından, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi"nin 17.0.72019 tarih, 2018/2520 E.-2019/1722 K. sayılı kararının kaldırılarak davalı vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesi gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, hükme esas alınan 18/06/2018 tarihli hesap raporunun olaya, oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesine, bu raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, bakıcı gideri talebine ilişkin hesaplamanın doğru oluşuna, davacının aile birliği içerisinde bakılacağı olgusu değerlendirilerek hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği ileri sürülmekte ise de; aile bireylerine böyle bir yükümlülük yüklenemeyeceği gibi, dışarıdan bir bakıcı tutulmuş olsa idi ne kadar zararının olduğu gözetilerek hüküm verilmesinin gerekmesi karşısında tahkim komisyonunca belirlenen bakıcı gideri tazminatından indirim yapılmadan karar verilmesinde, davaya konu edilen sürekli maluliyetten kaynaklanan bakıcı gideri talebinin, ZMSS poliçesindeki tedavi teminatına dahil olduğuna
ilişkin kabulde bir isabetsizlik görülmemesine, kaza tespit tutanağında davacının emniyet kemeri takıp takmadığına ilişkin bir belirleme bulunmamakta ise de, kazaya karışan aracı kullanan ... "in ve araçta yolcu olarak bulunan diğer kişilerin savcılık hazırlık soruşturması sırasında alınan ifadelerinde davacının aracın arka tarafında oturduğunu, kaza sonrasında aracın arka camından fırlayarak yere düştüğünü belirtmeleri karşısında davacının araçta emniyet kemeri takılı olmadan yolculuk yaptığı düşünülse bile, bilirkişi tarafından sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri olarak belirlenen tazminat miktarlarından %20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığında dahi tazminat miktarının poliçe limitinin üzerinde kalması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmasının sonuca etkili olmayacağının açık bulunmasına, davalının Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından hüküm altına alınan vekalet ücreti yönünden karara itiraz etmediği dikkate alındığında, davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyizinin yerinde görülmemesine göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi"nin 17.0.72019 tarih, 2018/2520-2019/1722 sayılı ilamının KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA; aşağıda dökümü yazılı 24.547,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.