Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4918
Karar No: 2019/489
Karar Tarihi: 22.01.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/4918 Esas 2019/489 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/4918 E.  ,  2019/489 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı ve davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ... yönetimindeki aracın dava dışı ... yönetimindeki elektrikli bisiklete çarpması sonucu meydana gelen kazada bisiklette yolcu olarak bulunan müvekkili ... yaralandığını belirterek; ... için 2.000,00 maddi, 30.000,00 manevi, ... ve ... için ise 10.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, maddi tazminat yönünden ödeme nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden ... için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ... tahsiline, diğer davacıların manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre,
    davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesinde düzenlenen “Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara düçar olan kimseye yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namiyle adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir” hükmünden de anlaşılacağı üzere cismani zarara uğrayan kimseye manevi tazminat verilebilecektir. BK"nın 47. maddesinin anlatım ve amacı itibariyle zarar görenin ancak ölümü halinde yakınlarına manevi tazminat ödenmesi öngörülmektedir.
    Bununla birlikte genel bir nitelik taşıyan BK"nın 49. maddesi kişilik haklarına saldırı halinde manevi tazminat hükmedilmesini hüküm altına almıştır. BK 49. maddesinde “Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir”. Maddede belirtilen kişilik haklarına, kişinin yaşamı, sağlığı, beden ve ruhsal bütünlüğü gibi varlıkların tümü girmektedir. Kişilik hakları, kişinin yaşamı, sağlığı, vücut ve ruh bütünlüğü ile toplum içindeki yerini koruyan haklar olduğu ve bunların fiziki, duygusal ve sosyal kişilik değerleri içerdiği gözetildiğinde, yakınların yaralanmasının, duygusal değerlere saldırı kapsamı içine girip girmediği konusu üzerinde durulmak gerekir. Duygusal kişilik değerler, kişinin toplum içindeki yeri, birlikte yaşadığı ailesi ve yakınlarının değer alanı içine giren haklardır. Bu haklar, kişinin bizzat şahsına bağlı olmayıp özellikle aile hukuku içinde yer alan değerlerdir. Bu bağlamda BK"nın 49. maddesindeki düzenleme itibariyle, kişinin bizzat değilde, yakınlarının (karı-koca, ana-baba ve çocukları) ağır yaralanması gibi somut olayın kendisine özgü ağırlığının ve özelliğinin zorunlu kıldığı olguların ortaya çıkıp kanıtlanması halinde duygusal değerlerin ihlal edildiği ve bozulduğu böylece Aile Birliği içinde korunması gereken gönül bağlılığının zarar gördüğünün kabulü gerekir.
    Doktrinde ve yerleşik içtihatlarda da belirtildiği gibi cismani zarar kavramına ruhi bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin de girdiği, bir kimsenin cismani zarara maruz kalması sonucunda onun eşi, ana-babası veya çocukları gibi çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle hukuken korunan ruhi ve asabi sağlık bütünlüğü ağır bir şekilde haleldar olmuşsa bu durumda yansıma yolu ile değil doğrudan doğruya zarara maruz kalmasının söz konusu olduğu ve manevi tazminat isteyebileceği kabul edilmiştir (YHGK., 2010/4-77 Esas,
    2010/82 Karar; YHGK., 26.04.1995 tarih, 1995/11-122 Esas, 1995/430 Karar).
    Somut olaya gelince, davacı ..., geçirdiği trafik kazası sonucu dosya kapsamında yer alan 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporuna göre sürekli çalışma gücü kaybına neden olacak nitelikte yaralandığı anlaşılmaktadır. Gerek BK 47. maddedeki cismani zarar kavramından, gerekse BK 49. maddedeki kişilik hakları kavramından yola çıkıldığında tüm bu olayların anne ... ve baba ... için de manevi zarar doğuracağı açık olduğundan davacı anne ve baba da bir miktar manevi tazminata hak kazanacaktır. Bu nedenle davacılar ... ve ... manevi tazminat isteminin reddi doğru olmamıştır.
    3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar, sosyal ve ekonomik durum araştırması dikkate alındığında, davacı ... lehine takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    4-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacılar vekilinin, vekalet ücretine ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ; Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı ve davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ... ve davacılara geri verilmesine 22/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi