17. Hukuk Dairesi 2016/6291 E. , 2019/1095 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, gerçekleşen kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, davalıların ise asıl davada zarara neden olan aracın işleteni ve sürücüsü olduğunu, birleştirilen davada trafik sigortacısı olduğunu açıklayıp ıslah dilekçesi ile 66.806,76 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl davada 66.806,76 TL maddi, 12.000,00 TL manevi tazminatın ıslah tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsiline, birleştirilen davada 66.806,76 TL maddi tazminatın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ıslah tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, davalılar araç maliki ve sürücü yönünden faiz başlangıcının asıl ve ıslah edilen kısım yönünden kaza tarihi olarak, sigorta şirketi yönünden dava tarihi kabulü gerekirken yazılı şekilde yazılı şekilde karar verilmesi, davacı tarafından sigorta şirketi aleyhine manevi tazminat talebi bulunmadığı halde davalı ... şirketi lehine red edilen manevi tazminat yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
3- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesinin 3/2 maddesi uyarınca müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek avukatlık ücretine hükmolunacağı ön görülmüştür. Somut olayda bir davacı talebi olduğu gözetilerek davalılar ... ve ... yönünden aynı sebeple manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş olması nedeniyle davalılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının -I-3 bendinde yer alan “ ... ıslah tarihi olan 10/08/2015...” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “....dava tarihi olan 10/05/2010...” yazılmasına, yine hüküm fıkrasının -II-A,B-2 bentlerinde yer alan “... ıslah tarihi olan 10/08/2015...” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “...kaza tarihi olan 14.08.2008...” ibaresinin eklenmesine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle red edilen manevi tazminata ilişkin vekalet ücretine yönelik A2- 2 ve 3 nolu bentlerin tümden hükümden çıkarılarak yerine “2-Davalı ... ve ... bu davada kendilerini bir vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu olarak hesaplanan 1.500,00 TL"nin davacı ..."dan tahsiliyle davalılar ... ve ..."ya verilmesine,”ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4.406,29 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 07/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.