17. Hukuk Dairesi 2016/5746 E. , 2019/1106 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkile ait aracın davalı ... şirketi nezdinde 08/06/2013 başlangıç 08/06/2014 bitiş tarihli genişletilmiş kasko sigorta paket poliçesi ile sigortalı aracın 13/01/2014 günü dava dışı... yönetiminde olduğu sırada meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu hasar gören aracın hasarının giderilmesi için davalı tarafa yaptıkları başvurunun hukuka aykırı olarak reddedildiğini belirterek kasko sigorta sözleşmesinden dolayı sigorta şirketinin sorumlu olduğunun tespit edilmesini ve şimdilik 1.000,00 TL hasarın ihbar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır.
Davalı vekili, poliçenin müvekkil sigorta şirketince feshedildiğini, davacının tespit ve tazminat taleplerinin yerinde olmadığını, sigortalı süreçte gerçekleşen ilk rizikodan ötürü bir önceki kaza nedeniyle ödeme yapıldığını, davaya konu poliçenin kalan süreç için iptal edildiğini, ilk ödemeye yansıtılan iade prim ödemelerinden anlaşıldığını, tüm bu nedenlerle müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kabulü ile 51.000,00 TL tazminatın sigorta şirketine başvuru tarihini izleyen 15. günü olan 28/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan hasar tazminat istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nun 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur, kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
Savunma hakkını güvence altına alan T.C Anayasa"sının 36. maddesinde de buna paralel düzenleme bulunmaktadır.
Somut olayda; davalı ... şirketi kendini vekil ile temsil ettirmiş, cevap dilekçesi ibraz etmiştir. Ancak, hükme esas alınan 24.04.2015 tarihli rapor davalı vekili Av. ...’e tebliğe çıkartılmış vekil “davalı ... şirketinin vekilliğinden çekildiğini” beyan ederek evrakı teslim almamış ve evrak çıkış mercine iade edilmiş ve davalı ... şirketine de tebliğ edilmemiştir. Mahkemece, davalı tarafa 24.04.2015 tarihli rapor bilirkişi raporu tebliğ edilip, bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazda bulunma hakkı verilmeyerek davalı tarafın savunma hakkı kısıtlanmıştır.
Bu durumda mahkemece anılan bilirkişi raporunun davalı tarafa tebliği ile rapora karşı beyan ve itirazlarını bildirmesi hususunda süre verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde savunma hakkının kısıtlanması doğru değildir. Bu husus yerine getirilmeden hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
2-) Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.