17. Hukuk Dairesi 2016/4984 E. , 2019/1164 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili ve davalı ... Ltd.Şti. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 28.04.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesi müvekkillerinden ... ve ..."in kızı, ..."in kardeşi olan ... ile müvekkillerinden ..."in kızı, ..., ..., ... ve ..."ın kardeşleri olan..."in vefat ettiklerini, müvekkillerinden ... ile ..."in ise ağır şekilde yaralandıklarını belirterek ölüm ve yaralanmalar neticesi oluşan maddi ve manevi zararların davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı taraf 03/09/2015 tarihli dilekçe ve eklerindeki ibraname, feragatname ve makbuz başlıklı bilgi ve belgeler sunarak davalılardan ... Sigorta A.Ş. ile eldeki dava yönünden maddi tazminat açısından anlaştıklarını ve kendilerini ibra ettiklerini belirtmiş, bakiye tazminatın diğer davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne, davacılardan ..., ... ve ... tarafından açılan maddi tazminat davasında karar verilmesine yer olmadığına, davacılardan ... ve ... için 19.466,10 TL maddi tazminatın 28/04/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalılardan HDI Sigorta A.Ş. şirketi hariç olmak üzere) müştereken ve mütesilsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile; davacılardan ..., ... ve ... için 20.000,00"er TL, davacılardan ... ve ... için 15.000,00"er TL, davacılardan ..., ... ve ... için ise 10.000,00"er TL manevi tazminatın 28/04/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalılardan HDI Sigorta A.Ş. hariç olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ayrı ayrı verilmesine, karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı ... Ltd.Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... Ltd.Şti. vekilinin aşağıda yazılı (2) numaralı bendin, davacılar vekilinin ise (3) numaralı bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, vefat edenler nedeniyle davacılar için takdir edilen manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Somut olayda hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp; davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için tazminatın bir kısmı yönünden feragat etmiştir. Esasen dava feragat edilen kısım için konusuz kalmıştır. Davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermişlerdir. Bu nedenle, feragat nedeniyle reddedilen tazminat yönünden davalılar lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı ... Ltd.Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Ltd.Şti. vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ... Ltd.Şti."ye geri verilmesine, 07/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.