Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5812
Karar No: 2019/1199
Karar Tarihi: 11.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5812 Esas 2019/1199 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/5812 E.  ,  2019/1199 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalıların maliki, sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kazada, araçta bulunan davacının eşi..."nın öldüğünü, davacının ölen eşinin desteğinden yoksun kaldığını ve manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigorta şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 200.000,00 TL. maddi ve 100.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... ve ... vekili, davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını, davalı sürücünün olayda kusuru olmadığını, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı sigorta şirketi vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı ...İnşaat Ltd. Şti"nin araç işleteni sıfatı ispat edilemediğinden, bu davalı hakkındaki davanın reddine; diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 170.294,00 TL. maddi tazminatın (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 125.000,00 TL. ile sınırlı olmak üzere), davalı sigorta şirketi yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; 40.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ..."ten tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınının, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 53/3. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 45/2.) maddesi gereğince, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı belirlenmelidir. Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda, öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını belirleyebilecektir. Bu belirlemede, destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir.
    Davacının desteği olan..., evli ve çocuksuz olarak ölmüş; geride davacı eşi ile anne babası kalmıştır. Mahkemenin hükme esas aldığı tarihsiz aktüer raporunda; desteğin ölmeyip sağ kalmış olması halinde, davacı eşine gelirinin % 50"sini ayıracağı ve kalan % 50"sini de kendisine ayıracağı kabul edilerek paylar belirlenip hesaplama yapılmış; desteğin hak sahibi olan anne ve babası için pay ayrılmadığı gibi, desteğin ölmeyip sağ kalmış olması halinde ileride sahip olacağı çocukları için de pay ayrılmadan, davacı eşin payı belirlenmiştir.
    Evli ve çocuksuz ölen desteğin ileride en az iki çocuğunun olacağı, gelirinden davacı eşi ile birlikte çocuklarına ve dava dışı anne babasına da pay ayıracağı; yine, desteğin kendisine ve eşine ayıracağı pay ile anne babasına ve çocuklarına ayıracağı payın eşit olamayacağı dikkate alınarak; ölüm tarihinden itibaren ve çocuğunun olacağı varsayılan 2 yıl sonraki döneme kadar 2 pay desteğe ayrılacak, 2 pay eşe, birer pay anne babaya verilecek; ileriki yıllarda bir süre sonra ikinci çocuğun olacağı varsayılmak suretiyle çocukların olacağı süreler için desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuklara birer pay, anne babaya birer pay ayrılarak hesaplama yapılması gerekecektir. Bu itibarla; çocuksuz olarak ölen desteğin sanki hiç çocuğu olmayacakmış gibi kabul edilmek suretiyle ve dava dışı anne babasına ayıracağı pay gözetilmeden hak sahibi davacı eşin payının belirlenmiş olması nedeniyle, rapordaki hesaplamalar uygun olmamıştır.
    2-Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücretin, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığı olduğu, ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (AGİ), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
    Hükme esas alınan aktüer raporunda; desteğin bakiye ömür süresinin aktif ve pasif devre olarak ayrılması suretiyle hesaplama yapıldığı belirtilmiş olmasına rağmen, desteğin muhtemel bakiye ömür süresinin sonu olan 2050 yılı sonuna kadar, bekar ve çocuksuz kişiler için kabul edilen AGİ dahil edilmiş asgari ücret üzerinden tazminatın hesaplandığı görülmektedir ki rapor bu yönden de hatalı hesaplama içermektedir.
    Diğer taraftan; hükme esas alınan raporda, davacının rapor tarihindeki yaşı (28) dikkate alınıp davacının evlenme ihtimalinin % 27 olduğu kabul edilmek suretiyle, hesaplanan tazminattan bu oranda evlenme ihtimali indirimi yapıldığı görülmektedir. Dairemiz"in yerleşmiş içtihatları gereği; evlenme ihtimali oranları belirlenirken, destek gören eşin kaza tarihindeki yaşına (21) göre, AYİM Evlenme İhtimali Tablosu"ndaki belirlemelerin esas alınması gerekmektedir. O halde, davacının kaza tarihindeki yaşı gözetilerek, evlenme ihtimali oranının belirlenmesi gerekirken, rapor tarihindeki yaşı esas alınmak suretiyle bu belirlemenin yapılması da doğru değildir.
    Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; yukarıda (1) nolu bentte açıklanan biçimde pay oranlarının belirlenmesi ile davacı payının tespiti; davacı desteğinin pasif devresi olarak tespit edilen dönem için, AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması; davacının evlenme ihtimalinin kaza tarihindeki yaşına göre saptanması ile tazminatın hesaplanması hususlarında, konusunda uzman başka bir aktüerya bilirkişisinden rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinde, ölüm halinde kişi başına teminat limitinin 125.000,00 TL. olduğu ve sigortacının poliçe limitiyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu tutulabileceği mahkeme tarafında da doğru biçimde kabul edilmiş ve sigorta şirketinin sorumluluğu 125.000,00 TL. ile sınırlanmıştır. Ne var ki; davaya konu kazada ölen davacı desteğinin diğer hak sahipleri olan annesi ..."e 3.930,00 TL. ve babası Tahsin"e 3.301,00 TL. olmak üzere toplam 7.231,00 TL. tazminatın 20.08.2010 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından ödendiği ve bu oranda sigortacının teminat limitinin azaldığı dikkate alınmadan hüküm tesis edilmiştir. Dava dışı hak sahiplerine yaptığı ödeme oranında limitini tüketen davalı sigortacı için, bu husus dikkate alınarak belirlenecek doğru (kalan) limitle sınırlı biçimde sorumluluğa karar verilmeyişi de doğru değildir.
    4-Zarardan poliçe limiti ile sınırlı biçimde sorumlu olan sigortacı, yargılama giderlerinden de limiti oranında sorumlu olup, zarar miktarının limiti geçmesi halinde sigortacının aleyhine hükmedilen miktara ilişkin yargılama giderlerinin tamamından değil, sadece poliçe limitinin tazminat miktarına oranına göre sorumlu olduğu gözetilmelidir.
    Davalı sigortacı tarafından düzenlenen poliçedeki teminat limiti 125.000,00 TL. olduğuna ve davacı lehine hüküm altına alınan tazminat bu miktarı aştığına göre; ifade edilen oranlama yapılmak suretiyle, davalı sigortacının sorumlu olduğu vekalet ücretinin belirlenmesi gerekirken; hükmedilen maddi tazminat üzerinden hesaplanan vekalet ücretinin tamamından, diğer davalılar ile birlikte sorumluluğuna karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1), (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Sigorta A.Ş."ye geri verilmesine 11/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi