17. Hukuk Dairesi 2017/5343 E. , 2019/1203 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ... San. ve Tic.Ltd.Şti"nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı iki adet taşınmazdaki hisselerini 22.04.2014 tarihinde diğer davalı ...San. ve Tic. A.Ş"ne sattığını belirterek tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalılar vekili ayrı ayrı dilekçelerle, her iki davalı şirketin birbirleriyle ticari ilişkide bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olmadığını, borçlu davalı şirketin borca batık olmadığını, alacağın, tasarruf tarihinden önce muaccel olmasının gerektiğini, tasarrufların, alacağın tahsiline imkan bırakmamak amacıyla yapılması gerektiğini, ticari hayatta bir takım hukuki muameleler ile menfaat elde etmekten kaçınmanın hayatın olağan akışına aykırı olacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, davanın kabulü ile, dava konusu olan ... ili ...ilçesi Hasalan Köyü 625 sayılı parselin 3/4 hissesi ve ... ili ...ilçesi Hasalan Köyü 1026 parsel üzerindeki davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı ...San. ve Tic. A.Ş. lehine yapılan tasarrufların iptaline, davacının alacaklı olduğu ...15. İcra Müdürlüğü"nün 2014/7461 sayılı dosyasında dava konusu olan ... ili ...ilçesi Hasalan Köyü 625 sayılı parselin 3/4 hissesi ve ... ili ...ilçesi Hasalan Köyü 1026 parsel için davacıya icra dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere haciz ve cebri icra yoluyla satış yetkisi verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK"nın 277 vd. maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK"nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu önkoşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK 280/1"e göre “Malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu malî durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hâllerde iptal edilebilir. Şu kadar ki, işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya iflâs yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır.” hükmünü havidir.
Dosya kapsamından dava ön koşullarının mevcut olduğu anlaşılan somut olayda; İİK"nun 278. maddede düzenlenen ivazlar arasındaki aşırı fark bulunması nedeniyle tasarrufun iptaline karar verilmiş ise de, ivazlar arasında bir mislini aşan farkın bulunmadığı, ancak; davalı ...San. ve Tic. A.Ş"nin, kurucusu ve münferiden temsile yetkili yönetim kurulu başkanı ..."nın avukat olan eşinin her iki davalı şirketin de vekilliği görevini ifa ettiği, davalı şirketler vekili tarafından davalı şirketlerin ticari ilişkide bulunduklarının davaya cevap dilekçesinde açık olarak ifade edildiği ve davalı şirketlerin aynı iş kolunda faaliyet gösterdiklerinin anlaşılmasına göre; davalı ...San. ve Tic. A.Ş"nin davalı borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastını bilen veya bilebilecek kişilerden olduğu görülmekle, tasarrufun 280/1. maddesi gereğince iptali gerekirken yazılı olduğu şekilde bedel farkına dayanıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca mahkeme kararının gerekçesi yerinde değil ise de; yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK"nın 438/son maddesi gereğince, gerekçesi değiştirilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçeyle değiştirilerek ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 54.069,53 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 11/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.